24 Eylül 2015
Ebru sanatının büyük üstadı Mustafa Düzgünman, vefatının 25'inci yılında özel bir sergiyle anılıyor. Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi Sergi Salonu'nda açılan “Tekne Başında Geçen Bir Ömür” adlı retrospektif sergi, aynı zamanda ebru sanatının bugünlere nasıl geldiğine dair bir arşiv niteliğinde.
Adına ister geleneksel, ister gelenekli, isterse İslam sanatları deyin, ebru, hat, minyatür, kat'ı, cilt gibi kadim sanatların bugün bazı mecralarda esamesi bile okunmaz. Kimse görmez, görmek istemez, sergi salonlarında yer açmaz, kültür-sanat sayfalarında, dergilerinde bile yer vermez. Elbette bu tavır o sanatların değerini düşürmüyor. Bilen biliyor, anlayan anlıyor, hak ettiği değeri teslim ediyor. O isimlerden biri de yıllarca Yapı Kredi Bankası ve Akbank'ın sanat danışmanlığını yapan Vedat Nedim Tör idi.
Tör, büyük ebru üstadı olarak tarihe adını yazdıran Mustafa Düzgünman'ın, henüz yolun başında bir sanatçı iken Yapı Kredi Bankası Kazım Taşkent Galerisi'nde ebru sergisi açmasına, ebruyu Türkiye'ye ve dünyaya tanıtan 15 dakikalık kısa bir film çekilmesine vesile olmuştu. Olayın nasıl geliştiğini Düzgünman, Zeki Kuşoğlu'nun 1986'da kaleme aldığı anılarında şöyle anlatıyor:
‘Gazete kâğıtlarına bile ebru yapardı'
Ebrunun bugünlere gelmesine vesile olan Mustafa Düzgünman, ölümünün 25. yılında (12 Eylül 1990) Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi Sergi Salonu'nda (SKSM) açılan “Tekne Başında Geçen Bir Ömür” retrospektif sergisiyle anılıyor. Alparslan Babaoğlu, Uğur Taşatan, Hakan Dağlı'nın danışmanlığı, Erkan Doğanay'ın küratörlüğünde hazırlanan sergide, Düzgünman'ın ebru, cilt, musiki ve fotoğraf gibi alanlarda yapmış olduğu çalışmalarından örneklerle birlikte özel eşyaları sergileniyor.
Üsküdar'da doğan Düzgünman, sadece ebru değil, devrin cilt sanatkârı ve dini musikisi icracısıydı. Babasının Üsküdar'daki aktar dükkânında çalıştığı sıralarda Hünkâr müezzin başı Hafız Muhittin Tarık Bey ve Üsküdar Çarşamba Rufaî Tekkesi şeyhi Hayrullah Tacettin Efendi'den ders almış, besteler yapmış ve pek çok dini besteyi kayda geçirmişti. İlerleyen yaşlarında Medresetül Hattatin'de (Hattatlar Medresesi) yetişmiş Necmeddin Okyay'ın öğrencisi olmuştu. 1940'lı yıllarda yani II. Dünya Savaşı devam ederken ebruya başlayan sanatçı, kâğıt bulamadıkları için gazete kâğıtlarına ebru yaptığını hatıralarında anlatıyor. Çiçekli ebruda hocasını açtığı yolda yürümüş, hem kendini hem de ebru sanatını geliştirmişit. Bugün ebru denilince anılan isimleri de o yetiştirdi. Niyazi Sayın, Alparslan Babaoğlu, Fuat Başar bu sanatçılardan birkaçı. Ama buna rağmen “Bana sorarlarsa, ben hâlâ Necmeddin Hoca'mın çırağıyım,” demeyi tercih etmişti...
Besteleri icra edilecek
“Tekne Başında Geçen Bir Ömür” sergisine paralel bir panel ve konser düzenlenecek. 3 Ekim 2015'te SKSM Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek panele Mustafa Düzgünman'dan hem musiki hem de ebru dersleri alan günümüzün en önemli neyzenlerinden Niyazi Sayın, Uğur Derman, Alparslan Babaoğlu, Sabri Mandıracı, Fatih Çıtak katılacak. Panelden sonra saat 16.30 ise udi Agah Terzi yönetiminde Düzgünman'ın bestelerinin icra edileceği “Mustafa Düzgünman Besteleri” konseri verilecek.
Mustafa Düzgünman (ortada), öğrencisi Alparslan Babaoğlu (sol baş) ile birlikte. |
Üsküdar'da babasının aktar dükkanında. |
Ebru malzemeleri de sergide yer alıyor. |
Alparslan Babaoğlu (ortada), serginin açılışında. |
Serginin açılışından. |
ESERLERİNDEN...
HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ