31 Aralık 2013 Salı

‘Topkapı’daki el yazmaları herkesin istifadesine açılmalı’

31 Temmuz 2013
Önceki gün Zaman’da yayımlanan “Topkapı Sarayı’ndaki el yazmaları çürüyor” başlıklı haber, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.Gazeteye ulaşan araştırmacılar, tarihçiler, bilim adamları ve vatandaşlar, paha biçilmez elyazması eserlerin durumu karşısında üzüntülerini ifade etti. Haber, Topkapı Sarayı Müzesi’nde sorunun sadece çürüyen elyazmaları olmadığını da gündeme getirdi. Ortaya çıkan fotoğrafları ve arşivlerin vaziyetini değerlendiren tarihçiler, başka önemli sorunları da gündeme getirdi. Saray arşivlerinde görülen durumun yılların ihmali olduğuna dikkat çeken hocalar, yeni yönetimin arşivleri tasnif edip elyazmalarını dijital ortama aktararak bir an önce araştırmacıların hizmetine açması gerektiğini ifade ediyor. Tarihçilere göre arşivler teftiş edilerek mevcut durum ortaya konulmalı ve personel artırımıyla değerli hazine bir an önce herkesin istifadesine açılmalı.

Arşivin durumu eskiden beri biliniyor

Prof. Dr. Feridun Emecen (Tarihçi):
“Topkapı Sarayı arşivlerinin pek uygun bir vaziyette olmadığı zaten öteden beri bilinen bir husus. Evrakın daha iyi olarak saklanması için üzerinde biraz hassasiyetle durulması lazım. Arşivdeki arkadaşlar evraklara hassas yaklaşıyorlar ama depolama şartlarının müsait olmaması onları aşan, devleti alakadar eden bir konu. Devlet iradesini ortaya koyup arşivdeki malzemenin durumunu teftiş etmeli. Başbakanlık Devlet Osmanlı Arşivi’nde çok iyi bir restoratör grubu var. Onlar Topkapı Sarayı’ndaki belgelerin durumunun ne olduğunu hemen anlarlar. Fakat Topkapı Sarayı’ndaki belgelerin Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’ne gitmesini de doğru bulmuyorum. Bana göre Kağıthane’ye taşınan arşiv için iyi bir bina yapılmadı. Her iki tarafta da sorunlu ülke olarak maalesef arşivi koruma ve kollama problemimizi çözemedik.”

Belgelere ulaşamıyorum

Bülent Arı (TBMM Müzecilik ve Tanıtım Bşk.):
“Topkapı Sarayı’ndaki arşivi kullanmaktan uzağız. Ben diplomasi tarihi çalışıyorum. Belgelerin çoğu Topkapı Sarayı arşivinde ama oradan belge almak o kadar zor ki! O kadar problem çıkabiliyor ki, en sonunda İllallah deyip bırakıyoruz. Bunlara bir çözüm bulunması lazım. Oradaki belgeler, kitapları kurumların değil milletin malı. Bu algı artık değiştirilmeli. Devlet şimdi güzel bir şey yaptı. Bütün elyazma eserleri belli bölgelerde topluyorlar. İstanbul, Ankara, Konya ve Bursa’da Elyazmaları Kütüphaneleri açıldı. O bölgedeki bütün eserler buralara aktarılıyor. Buralarda koruma, iklimlendirme imkanları daha iyi. Topkapı Sarayı’ndaki belgelerin Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi’nde toplanması, burada dijitale aktarılması lazım ama kurum taassubuyla verilmiyor bunlar. İlber Ortaylı Topkapı Sarayı’na 7 sene başkanlık yaptı, bütün bunlar onun sorumluluğunda aslında. Konunun hassasiyetini bildikleri halde üzerine düşmediler. Mesela biz kurum olarak Dolmabahçe Sarayı’ndaki Osmanlı belgelerini Başbakanlık Devlet Arşivleri’ne devrettik, 160 bin defter dijitale aktarılıyor. Bizim gönlümüz rahat. Orada iyi korunacaklar ve çok daha fazla kişiye ulaşacak belgeler.”

Kulluk etmediğiniz zaman size kitap vermezler

Teyfur Erdoğdu (Tarihçi): 
“Topkapı Sarayı’ndaki kütüphane çalışanlarının nasıl olduğunu siz bilemezsiniz… Onlara arz-ı ubudiyet (kulluk) etmediğiniz zaman size kitap da vermiyorlar. Kendi hakimiyetlerini hissettirmek için kitapları göstermez, yok sayar, ‘bulunamamıştır’ ya da ‘çürük’ diye size göstermezler. Orada kemikleşmiş bir yapı var. Yaklaşık 30-40 yıldır bu yapı değişmeden devam ediyor. Bu arşiv ve kütüphanede çalışanlar aynı zamanda araştırmacılık ve tarihçilik yapma heveslisidirler. Prof. Dr. Halil İnalcık’ın bize söylediği bir ilke vardır: ‘Arşivci ya da kütüphaneci kendisi araştırmacı ya da tarihçi olmamalıdır. Çünkü araya kıskançlık ilişkileri girer, bazı belgeleri ve önemli kitapları gizlemeye kendine hasretmeye meyledebilir.’ Topkapı’da yıllardır bunlar oluyor. Aynı şey Arkeoloji Müzeleri’nde de oluyor. Yönetimdeki müdürün kemikleşmiş bu bürokrasiyle arasındaki sorunları çözmesi kolay değildir. Bu durumda yeni bir yöneticinin bu krizleri çözebilmesi için yapması gereken şey eleman artırımına gitmektir, bu oldu fakat hadiselerin yavaş ilerlemesi tarihçiler açısından memnuniyet uyandırıcı değil. Daha hızlı çözümler bulunmasını biz tarihçiler olarak yeni yönetimden bekliyoruz. Ama esas mesuliyet, uzun yıllar Topkapı Sarayı’nda başında bulunmasına rağmen bu hususta ciddi bir adım atmayan eski yönetimdir. Hatta hem yönetim krizine hem de Osmanlı Arşivi’yle çözüme odaklı atılan adımların tersine dönmesine sebep olmuştur.”

Topkapı Sarayı’nda müzminleşmiş problemler var
 

Doç. Dr. Erhan Afyoncu (Tarihçi): 
“Topkapı Sarayı’nın kütüphanesi ile arşivinde yıllardan beri araştırmacıların yaşadığı bir problem var. Kütüphane taşındı, arşivin daha farklı bir sorunu vardı. Eskiden beri müzminleşmiş problemlerin yeni yönetim tarafından çözüleceğine inanıyoruz. Elyazmaları Kütüphanesi çok uzun süredir kapalıydı. Ne zaman kapandığını dahi hatırlamıyorum. Şimdi açılacak olması önemli. Kültür Bakanlığı’nın kalifiye personel vermesi lazım. Mevcut personelin Topkapı Sarayı Müdürü Haluk Dursun’a karşı direnmesi söz konusu.”

HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ


2013’te kültür-sanatın en iyileri

31 Aralık 2013
2013 her açıdan unutulmayacak bir yıl olarak kayıtlara geçti. Fakat kültür-sanat adına verimli ve hareketli bir seneyi geride bıraktığımız söylenebilir. Yıl içerisinde birbirinden iyi filmler-tiyatrolar izledik, sergiler gezdik, kitaplar okuduk ve müzikler dinledik. Bu ‘iyilerin’ yanı sıra 2013, sinema, müzik ve tiyatro dünyasından pek çok ustanın aramızdan ayrıldığı bir yıl oldu. Biliyoruz ki her liste biraz eksiktir lakin 2013’ün bu son gününde, geriye dönüp yılın en iyilerini “işin” uzmanlarına sorduk.
Hüsn-i Hat sergisi, Ayasofya Müzesi.


 Hüsn-i Hat ve Mukaddes Miras sergilerini 1 milyon 200 bin kişi gezdi

Bu yıl hiç kuşkusuz en dikkate değer kültür sanat olayı, ikisi de Sultanahmet’te açılan Hüsn-i Hat ve Mukaddes Miras sergilerini toplam 1 milyon 200 bin sanatseverin ziyaret etmesiydi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle düzenlediği Ayasofya Müzesi’ndeki Hüsn-i Hat sergisini, bir haftada 400 bin kişi ziyaret edince serginin kapanış tarihi 2 Mayıs’a kadar uzatıldı.

İslam Kültür ve Sanat Platformu’nun Sultanahmet Medresesi’nde açtığı 99 adet elyazması Mushaf-ı Şerif’ten oluşan “Mukaddes Miras” sergisini ise bugüne kadar 200 bin kişi gezdi. Bugüne kadar diyoruz çünkü sergi, 2 Eylül’de İstanbul’da kapandıktan sonra 14 şehri gezdi. Sergilerden devam edecek olursak, açtığı her sergi dünyada büyük ses getiren Hint asıllı sanatçı Anish Kapoor’un heykel çalışmalarını ilk kez İstanbul’da sergilemesi de önemliydi. Sabancı Müzesi’nde 10 Eylül’de açılan ve şimdiye kadar 97 bin kişinin ziyaret ettiği ‘Anish Kapoor İstanbul’da’ sergisi 2 Şubat’a kadar uzatıldı. 20 Eylül-20 Ekim arasında açık kalan ve bu yıl ilk defa ücretsiz olan 13. İstanbul Bienali’ni ise 337 bin 429 sanatsever gördü.

Kültür Bakanlığı’nın son yıllarda üzerinde ısrarla durduğu en önemli kültür olayı, yıllar önce Türkiye’den yurtdışına kaçırılan tarihî eserlerin geri getirilmesi. Bu ısrar, bu yıl da meyvelerini verdi. 2013’te, Almanya’dan Kanatlı Denizatı Broşu (1), Avustralya’dan sikke grubu (23), İngiltere’den Osmanlı mezar taşları (4) ve son olarak Aksaray Ulucamii Minber Kapısı Kanatları (2) olmak üzere toplam 30 tarihî eser Türkiye’ye getirildi.

Türk edebiyatına Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kar, Benim Adım Kırmızı, Cevdet Bey ve Oğulları, Kara Kitap gibi eserler kazandıran, 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan Orhan Pamuk’un, İletişim’den YKY’ye transfer olması, bu yıl yayın dünyasında en çok konuşulan olaylardan biriydi. Yılın son ayında herkesi sevindiren kültür sanat olayı ise 1999’da ülkesinden sürgün edilmek zorunda bırakılan ve gittiği Fransa’da vefat eden sanatçı Ahmet Kaya’ya, müzik dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’nün verilmesiydi.

Büyük ustaları yitirdik

2013’te sinema, müzik ve tiyatro dünyası ustalarını yitirdi. Geride bıraktığımız yıl, kayıplarıyla da hatıralarda önemli yer tutacak. İşte 2013’ün kayıpları...
Tiyatro/Sinema: Tuncel Kurtiz, Nejat Uygur, Zafer
Önen, Tekin Akmansoy, Metin Serezli, Dinçer
Çekmez, Macide Tanır, Tomris Oğuzalp, Tuncay
Özinel, Savaş Akova, İsmet Hürmüzlü, Osman
Gidişoğlu, Dinçer Çekmez, Yaşar Güner, Şahin
Gök, Çetin Akcan, Alev Sururi, Gül Yalaz.
Edebiyat/Düşünce: Metin Kaçan, Turgut Özakman,
Güzin Dino, Mustafa Miyasoğlu, Nevzat
Köseoğlu, Leyla Erbil, Sedat Umran, Ahmet
Erhan, Aytunç Altındal, İsmet Kür, Sait Maden.
Müzik: Müslüm Gürses, Adnan Şenses,
Şenay Yüzbaşıoğlu, Ferdi Özbeğen, Nigar
Uluerer. Resim: Burhan Doğançay.

En İyi Tiyatro Oyunları (Hüseyin Sorgun'un seçtikleri)

1- Sessizlik (İstanbul Devlet Tiyatrosu)
2- Örümcek Kadının Öpücüğü (Sahne Hal)
3- Küskün Müzikali (Emek Sahnesi)
4- Kim Korkar Hain Kurttan (Oyun Atölyesi)
5- Oda ve Adam (Moda Sahnesi)
6- Yeraltından Notlar (Seyyar Sahne)
7- Çehov Makinası (İstanbul Devlet Tiyatrosu)
8- Para (İstanbul Şehir Tiyatrosu)
9- Müziksiz Evin Konukları (Tiyatro Kare)
10- Hıdırellez (İstanbul Şehir Tiyatrosu)

En İyi Filmler (Nedim Hazar'ın seçtikleri)

1- Pi’nin Yaşamı (Yönetmen: Ang Lee)
2- Yerçekimi (Yönetmen: Alfonso Cuaron)
3- Zerre (Yönetmen: Erdem Tepegöz)
4- Düşler Diyarı (Yönetmen: Benh Zeitlin)
5- Çocuklar / Djeca (Yönetmen: Aida Begic)
6- Kelebeğin Rüyası (Yönetmen: Yılmaz Erdoğan)
7- Yozgat Blues (Yönetmen: Mahmut Fazıl Coşkun)
8- Hayat Avcısı / The Imposter (Yön.: Bart Layton)
9- World War Z (Yönetmen: Marc Forster)
10- Samsara (Yönetmen: Ron Fricke)

En İyi Kitaplar (Can Bahadır Yüce'nin seçtikleri)

1- Kafka: Karar Yılları (I), Kafka: Kavrama Yılları (II) –
Reiner Stach (Sel)
2- Kendi Ruhumuzu Ararken – M. Fethullah Gülen (Nil)
3- Ölümle Baş Başa – Peter Nadas (Can)
4- Beni Sorarsan – Gülten Akın (YKY)
5- Mel’un - Selim İleri (Everest)
6- Hayat Düzeyleri – Julian Barnes (Ayrıntı)
7- Heba – Hasan Ali Toptaş (İletişim)
8- Sinan Çağı – Gülru Necipoğlu (Bilgi Ünv.)
9- İrade, Hareket, İsyan - Nurettin Topçu’nun
Entelektüel Biyografisi - Mehmet Birgül (Dergâh)

En İyi Albümler (Ali Pektaş'ın seçtikleri)

1- Mabel Matiz - Yaşım Çocuk
2- Emre Aydın - Eylül Geldi Sonra
3- Rubato- Bir
4- Birsen Tezer - İki Cihan
5- Melis Danışmend- Biraz Gülmek İstiyorum
6- Nilüfer - 13 Düet
7- Çiğdem Erken-İstanbul Kızı
8- Aynur Doğan - Hevra
9- Duman - Darmaduman
10- Model - Levla’nın Hikâyesi

En İyi Sergiler (Jülide Güngör'ün seçtikleri)

1- Erol Akyavaş Retrospektif / İstanbul Modern / 29 Mayıs 2013 – 1 Aralık 2013
2- Milyonluk Manzara / Tütün Deposu / 12 - 30 Temmuz 2013
3- Yıldız Moran - Zamansız Fotoğraflar / Pera Müzesi / 27 Kasım 2013 - 19 Ocak 2014
4- Anish Kapoor İstanbul’da / Sakıp Sabancı Müzesi / 10 Eylül 2013 – 5 Ocak 2014
5- Haset, Husumet, Rezalet / ARTER / 24 Ocak – 7 Nisan 2013
6- Hüsamettin Koçan Retrospektif / İş Sanat Kibele Galerisi / 13 Şubat - 30 Mart 2013
7- Bir Daha Asla: Geçmişle Yüzleşme ve Özür / Depo / 25 Ekim - 15 Aralık 2013
8- Duvar Resminden Korkuyorlar / SALT Beyoğlu / 31 Ocak – 21 Nisan 2013
9- Mat Collishaw - Hayalet Görüntü / ARTER / 2 Mayıs – 11 Ağustos 2013
10- Sarkis – İkiz / Galeri Manâ / 10 - 24 Eylül 2013

HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ