24 Ocak 2009 Cumartesi

İşte Barış Manço'nun adam olmuş çocukları

24 Ocak 2009
Soldan sağa: Yağmur, Kaan, Ceyhun, Ümit ve Esra, Manço’nun Moda’daki evinin
önünde bir araya geldi. Hepsi, TRT’deki program kayıtlarına ulaşmak istiyor.
Bir hafta sonra yani 31 Ocak 2009, Barış Manço'nun 10. ölüm yıldönümü. 7'den 77'ye herkes onu çok özledi. Sadece ölüm yıldönümlerinde yad etmek artık kimseye yeterli gelmiyor. Onu en çok özleyenler ise, televizyon dünyasında bir fenomen olan 'Adam Olacak Çocuk' programına katılan çocuklar... 1980'lerin sonu, 90'ların başında yayınlanan bu programa çıkabilmek özellikle Anadolu'da yaşayanların en büyük hayaliydi. Pazar kahvaltılarımız onunla şenlenirdi. Barış Manço, çocuklarla söyleşi yapar, öğütler verir, oyuncaklar dağıtırdı. "10 Puan, 10 Puan, 10 Puan, dişlerini fırçala, ıspanağını ye, arabada arka koltukta otur, teybin kırmızı kayıt düğmesine basma" gibi meşhur söz ve öğütleri, Adam Olacak Çocuk'ta hayat bulmuştu. Birçok çocuk, onun sayesinde ıspanak yemeyi sevmişti. Hiç merak ettiniz mi, bu çocuklara ne oldu, büyüdüler, gerçekten adam oldular mı diye? Biz merak ettik, 17 çocuğu ulaştık, 14'üyle konuşabildik. Barış Manço göremedi ama hepsi gerçekten büyüyüp adam olmuş. Şimdilerde 20'li yaşlarını sürüyorlar. Kimi yurtdışında okuyor, kimi iş hayatına atılmış. O zamanlar, kimin karşısında olduklarının farkında olmayan gençler, şimdi onu hasretle anıyorlar. İstanbul'da yaşayan gençlerle Moda'daki evini ziyaret edip, hep beraber Barış Abimizi yad ettik. Mekanın cennet olsun Barış Manço!

Eğitim koordinasyon müdürü oldum

Esra Kıvılcım: 13 Nisan 1983 ıstanbul doğıumluyum. ışletme okudum. şu an Mecidiyeköy’deki Çağıdaş Eğıitim Danışmanlık Aş’de eğıitim koordinasyon müdürüyüm. Adam Olacak Çocuk’a 6 yaşımdayken katıldım. Katılımcılarla Lale Manço ilgileniyordu. Anneannem, Lale Hanım ile iletişime geçmiş, mektup yazmıştı. Ben ikinci sırada çıkmıştım. Elbisemi çok beğenmişti. Kahve renkli süet bir elbiseydi, üstünde de kürklü bir ayıcık vardı. Farklı bir şarkı söylemiştim, hatırlamıyorum şimdi. Sesimi çok beğenmişti.

Adam Olacak'a çıktım, film teklifi aldım

Sedef Vurtop: 31 Mart 1983 İzmir doğumluyum. İstanbul Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi okudum. Şimdi Almanya’da master yapıyorum. Ailemi ve arkadaşlarımı İstanbul’da bırakmayı göze alarak adam olmaya çalışıyorum. Programa 1988’de katıldım. Sahneye ilk ben çıktım. Sezen Aksu’nun ‘Gel Gel Sarışınım’ şarkısını söylemiştim. Çok beğenmişlerdi. Atıf Yılmaz yeni filmi için şarkı söyleyen bir çocuk arıyormuş. Beni önerdiler. 'Arkadaşım Şeytan’da oynadım, 5 dakikalık bir rolüm var.

Ağlamaktan sorularına cevap verememiştim

Ayşenur Sevinç: 1992 İstanbul doğıumluyum. 15 yaşındayım, Samsun Fen Lisesi’nde okuyorum. Hedefim plastik cerrah olmak. Programa katıldığımda 5 yaşımdaydım. Annemle Ortaköy’deki Balböceği Çocuk Evi’ne gitmiştik. Barış Manço bana adımı sorduğunda ağlamaya başlamışım, beni susturamamışlar ve yerime oturtmak zorunda kalmışlar. Çocukluğum onu dinleyerek geçti. Şarkılarını dinlemeden uyuyamazdım.

Sinirlenip programı terk etmiştim

Kaan Yenileyen: 1986’da Bursa’da doğdum. 1989’da programa katıldım. Dördüncü sıradaydım ve sıkılıp mikrofona doğru koştum. Barış Abi de beklememi söyleyerek yerime oturttu. Çok geçmeden tekrar sıkılıp sahneye koşup mikrofonu tuttum, tekrar uyararak yerime oturttu. Ben de sinirlenip hızla stüdyoyu terk ettim, program durdu. Sonra Barış Abi geldi ve beni sevmeye başladı. ‘Bu çocuk çoktan adam olmuş’ dedi. Şu an sinema son sınıf öğırencisiyim.

Matbaa yönetiyor

Burcu Çatanlar: 1983 İstanbul doğumluyum. Özsenem Matbaacılık’ta yöneticiyim. 1989’da programa katıldım. Çok mutluydum. Hatta tüm çocuklar ağlarken ben annemin elini bırakıp koşarak yanına gitmişim, çok heyecanlıydım. Yanına gidince heyecanım bir anda gitti. Çünkü bizimle olan diyaloğu o kadar iyi ve sevecendi ki... Bana ilk hitabı ‘Burcu Prenses’ olmuştu. ‘Dişini fırçalıyorsun değil mi?’ diye sormuştu. ‘Minik fare’yi okumuş ve 40 puanla şampiyon olmuştum.

Yüzüklerini almaya kalkmıştım

Merve Yılmazoğlu: 1984 İstanbul doğumluyum. Trakya Üniversitesi İşletme mezunuyum, 3 yıldır bir bankada çalışıyorum. Onu çocukluğıumdan beri unutamadım. Adam Olacak Çocuk programına çıktığımda çok mutlu olmuştum ve yayında kendisinin yüzüklerinden birini istemiştim, hatta parmağından çekip almaya kalkmıştım, çok net hatırlıyorum. O da ‘Tamam içeride vereceğıim’ demişti ama alamadım tabii yüzüğü.”

Sahneye çağırdığında kalbim duracaktı

J. Rojda Sanır: 1 Mart 1991’de Antalya’da doğdum. Lise üçteyim. Hedefim sinema ve televizyon okumak. 1996’da Adam Olacak Çocuk’a katıldım. Barış Abi beni sahneye çıkardığında kalbim duracaktı neredeyse, çok terlemiştim, heyecanlanmıştım. Hangi takımı tuttuğumu bile unuttum. Annemin bana baktığını gördüm, fırsat bu fırsat deyip “Anne ben hangi takımlıydım?” diye sordum. Herkes kahkaha atmaya başladı, tabii Barış Abi de. Beşiktaş diş fırçası kalmadığı için bana Fenerbahçelifırça vermişti, çok üzülmüştüm.

Kadir İnanır gibisin, dört çiçek, bir böcek

Ömer F. Vural: 1987 İstanbul doğumluyum. Girne Amerikan Üniversitesi’nde mimarlık okuyorum. Mimarlığın yanı sıra inşaat işiyle de ilgilenip müteahhitlik yapacağım. Programa katıldığımda 4 yaşımdaydım. Annem ve babam o kadar şarkı ezberletseler de bana sıra gelince ‘Mini Mini Bir Kuş Donmuştu’yu okumuştum. O gün programda 4 kız vardı, erkek sadece bendim. Barış Abi, ‘Kadir İnanır gibisin, dört çiçek, bir böcek’ demişti.

Hedefim, üst düzey yönetici olmak

Ceyhun Yatkın: 1985 Elazığı doğıumluyum. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nde dış ticaret okudum. şu anda English Time’da müşteri temsilcisiyim. Hedefimde üst düzey yöneticilik var. Programa katıldığımda 4 yaşımdaydım, sıra bana gelmişti ama küçük bir talihsizlik oldu. Elektrikler kesildi. Ama Barış Manço, hevesimi kırmadı. Çekim yapılıyormuş gibi benimle konuştu, programı devam ettirdi.

Hiçbir şey olamadım
Yağmur Acar: 1988’de Samsun’da doğıdum. 1992’de programa katıldım. Piti kareli etek, yelek takım giymiştim, sıranın bana gelmesini bekliyordum. Barış Abi bana önce, ‘Yılan ne içer?’ diye sordu, sonra da kulağıma eğilip süt diye fısıldadı. Nasıl da şımararak ‘Aboneyim’ şarkısını söylemiştim. ‘Büyünce ne olacaksın?’ demişti. ‘Doktor’ diye cevap vermiştim. Çocukluk işte, hiçbir şey olamadık. Okumayı hiç sevemedim. Lise bitince güzel bir iş buldum. Goldaş’ta ürün takip elemanı oldum. Açıköğretimde okuyorum.


Hayatımın en güzel hediyesini verdi

Eren Ocak: 1983 İstanbul doğumluyum. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nde okudum. Programa 1989’da katıldım. Yüzüklerine gözüm takılmıştı. İstersem birini bana verebileceğıini söylemişti. Ben utanarak sadece ‘teşekkürler’ demiştim. Hediyelerden büyükçe olanını seçmiştim. ıçinden, maketleri birleştirerek hazırlanan bir şehir çıkmıştı. Aldığım en güzel hediyelerden biridir.

En büyük kamyonu ben kaptım

Kerim Aybar: 19 Mayıs 1994 İstanbul doğumluyum. Lise 1'de okuyorum. Hedefim pilot olmak. Programa 3 yaşında katıldım. ‘Belediye ne yapar?’ diye sormuştu. ‘Otobüsleri, itfaiyeleri var, yangınları söndürüyor, hırsızları yakalıyor’ demiştim. Hediyeler, oyuncak bir kamyonun üstündeydi, herkes üstünden ufak hediyeleri aldı, ben almamıştım. Hediyeler bittiğıinde kamyon bana kalmıştı.


Arabanın önüne oturuyorum deyince şok geçirmişti

Oğuzhan Murat: 1990 Konya doğumluyum. ODTÜ Metalürji Malzeme Mühendisliği‘nde okuyorum. Sene 1993. Daha 3 yaşımdayım. Annem de her anne gibi benim ‘Adam Olacak Çocuk’ programına çıkmamı istiyordu. Annem programa katılmam için Barış Abi’nin ofisine mektup yazar. 3 sene boyunca Barış Abi’den cevap alamadık. 1996 senesinde telefon çalar, telefondaki, Barış Abi’nin ofisinden bir bayandır. Ama annem inanamaz buna, bir arkadaşının ona şaka yaptığını sanır. Zor da olsa bayan, annemi inandırır. Uzun bir yolculuk sonrası İstanbul’dayız. Sıra bana yaklaştıkça daha fazla heyecanlanıyordum. Ve Barış Abi adımı söyledi. ‘O bizi kırmadı, ta Konya’dan geldi’ dedi. ‘Şehzade Oğıuzhan’ diyerek beni mikrofonun yanına kadar götürdü. Yolculuğumun nasıl geçtiğıini, arabanın neresine oturduğıumu sordu. ‘Önüne oturdum’ dedim. Barış Abi şok oldu. Bu sırada bir sağıma, bir soluma geçiyor, saçları beni gıdıklıyordu. Ferdi Baba’dan Fadime’nin Düğıünü’ parçasını söyledim. şarkıyı bilenler hatırlar, şarkıda “Hadi gel köyümüze geri dönelim, Fadime’nin düğıününde halay çekelim Aboooo” kısmı vardı. “Abooo” deyişim Barış Abi’nin çok hoşuna gitmiş olacak ki, defalarca tekrarlattı. 1 Şubat 1999... Gazeteler, televizyonlar senin öldüğünü söyledi. Duyar duymaz gözlerim doldu, ağlamaya başladım. 3. sınıftaydım. İlkokul öğretmenim Hikmet Ata, senin ölümünden sonra beni tahtaya kaldırdı. Bir şarkını söylememi istedi. Söyleyemedim Barış Abi. Tahtaya çıktım ‘Ayrılık, ayrılık aman ayrılık’ diyemedim, gözyaşlarına boğuldum. Çünkü ayrılmıştık seninle. Ama bitecek bu ayrılık. Sen orada bizleri, ‘Adam Olmuş Çocuklar’ını bekliyorsun. Mekanın cennet olur inşallah.”

Ispanağı sevmezdim

Ümit Manay: 26 Kasım 1987’de Edirne’de doğdum. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde okuyorum. Programa 1997’de başvurdum. Seçmelere katıldım ve yedeklere kaldım. Çekimlere katılamadım diye iki gün evde ağladım. Barış Manço’yla tanışmam böyle oldu. Ben onun sayesinde ıspanağı sevdim, musakka yemeye başladım.







.