3 Ekim 2013 Perşembe

Ressam Sultan Abdülaziz’in ilk sergisi açılıyor

3 Ekim 2013
Ressam padişah Sultan Abdülaziz’in ilk resim sergisi, vefatından 137 yıl sonra Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde 5 Ekim’de açılıyor. “Eskizlerden Yağlıboyalara Ressam Sultan Abdülaziz” adlı sergi, bir iddiayı gündeme getiriyor. Sergileme ve yayın hakkı 6 ay önce Polonya Krakov Ulusal Müzesi’nden satın alınan, bizzat Sultan’ın çizdiği fakat Türkiye’de varlığı pek bilinmeyen 67 desenden bazıları ile TBMM Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu’nda yer alan imzasız 12 yağlıboya tablo bire bir örtüşüyor.


Osmanlı sarayında maaş bağlanan ressamların varlığı öteden beri bilinir. İlk akla gelen saray ressamları olarak Fatih Sultan Mehmet’in İtalya’dan davet ettiği Gentile Bellini, II. Abdülhamit zamanında yine İtalya’dan gelen Fausto Zonaro ve Sultan Abdülaziz’in yakından ilgilendiği Polonyalı ressam Stanislav Chlebowski’yi sayabiliriz. Bu ressamların eserleri TBMM Milli Saraylar tablo koleksiyonunda yer alıyor.

Bu koleksiyonun oluşmasında sanata olan ilgisi, sevgisi ve yeteneğiyle bilinen Sultan Abdülaziz’in (1830-1876) katkısı büyük. Şehzadeyken Qués ve Schranz gibi sanatçılardan resim dersleri alan Abdülaziz, padişah olduğunda Fransız Guillemet, Chlebowski ve Rus Ayvazovski gibi sanatçılara, Osmanlı’nın kahramanlığını anlatan savaş kompozisyonları sipariş ediyor. Chlebowski, Dolmabahçe Sarayı’ndaki atölyesinde çalışırken Sultan Abdülaziz de çoğu zaman yanında bulunuyor hatta bazı kompozisyonların eskizlerini o çiziyor. Fakat sanata böylesine düşkün olan padişaha ait imzalı hiçbir yağlıboya eser ya da desen ülkemiz müzelerinde yok. Sadece Harbiye’deki Askeri Müze’de bir eskizi bulunuyor.

    Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde 5 Ekim Cumartesi günü açılacak “Eskizlerden Yağlıboyalara Ressam Sultan Abdülaziz” sergisi ise Türk resim tarihi açısından yepyeni bir iddiayı gündeme getiriyor. Sergide, Sultan Abdülaziz’in kuvvetli ihtimalle elinden çıktığı iddia edilen 12 yağlıboya tablo sergilenecek. Bu iddianın kaynağı ise halen Polonya’daki Krakov Ulusal Müzesi’nin sahip olduğu, bizzat padişahın çizdiği 67 desen ve ona ait üç sayfalık el yazısı. Sergide, yayınlama ve sergileme hakkı 6 ay önce Uluslararası Kültür Sanat Derneği (UKSD) tarafından Krakov Ulusal Müzesi’nden satın alınan bu desenlerle birlikte, 12 tablo karşılaştırılıyor.


Osmanlı ordusunun bir kaleye hücumu, 615x913
Peki bu desenler Polonya’ya nasıl gitti ve bugüne kadar varlığından neden haberdar değildik? Chlebowski, ülkesine dönerken Sultan ona, “Ressam Sultan Abdülaziz/15” adlı desen defterini hediye ediyor. Defterde Sultan’ın elinden çıkan 67 çizim ile birlikte, üç sayfalık el yazısı ve defterin başında eserlerin ona ait olduğunu teyit eden iki mektup mevcut. 1914’e kadar Chlebowski’nin ailesinde kalan bu defter, daha sonra başkalarının eline geçiyor, nihayetinde 1971’de Krakov Ulusal Müzesi tarafından satın alınıyor. Sultan’ın ressamlığından ve defterden bahseden ilk yayın ise 1910 ile 1914 yılları arasında yayımlanan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi. O yıllardan bugüne kadar, 67 desenden hiç kimse, hiçbir yayın bahsetmiyor.

Koordinatörlüğünü Selman Gemuhluoğlu’nun yaptığı serginin küratörü Mehmet Lütfü Şen, “Padişah’ın elinden çıkmış eserlerle açılacak ilk resim sergisinin küratörü olarak, Sultan’ın yalın ve güçlü çizgilerine sadık kalma çabası içinde oldum. Eskizlerin çizgilerinden tablolardaki fırçalara bir cihan padişahının kılavuzluğunda, vârisi olduğumuz büyük medeniyetin sanatla beslenmiş yüreğine sade bir yolculuğa çıkalım istedim.” diyor. Komitacılar tarafından katledilip, bileklerini keserek intihar ettiği süsü verilen Osmanlı Devleti’nin 32. padişahı Sultan Abdülaziz’in, ölümünden 137 yıl sonra açılan sergi sadece 15 gün görülebilecek.

'Kuşku bırakmayacak deliller var'
İddianın sahibi sanat tarihi uzmanı Ömer Faruk Şerifoğlu, serginin kataloğu için kaleme aldığı “Sultan Abdülaziz ve Osmanlı Sarayında Resim Sanatı” adlı makalesinde iddiasını dayandırdığı temelleri şöyle açıklıyor:
“Çizimler kırmızı mürekkeple filigranlı kâğıda yapılmıştır. Sultan’ın serbest, hareketli ve akıcı el yazısı ile desenlerinin çizgileri arasında karakteristik benzerlikler görülmektedir… Albümdeki eserlerde kullanılan mürekkep ve kalem ile Askeri Müze’de bulunan desenindeki mürekkep ve kalem aynı elden çıkmış duygusunu vermektedir. Albümün arka sayfalarında, sultanın el yazısı olan Osmanlıca ifadeler de aynı kalem ve mürekkeple yazılmıştır. Asıl çarpıcı olan bu ifadelerin kendisidir:
‘Viyana’da Kara Mustafa Paşa Muharebesi, Atina’da Hurşid Paşa Muharebesi, Semendre Kalesi Pişkahında Ahmed Paşa Muharebesi, Vidin Kalesinde Sarı Sultan Selim Han Hazretlerinin Muharebesi, Sarı Sultan Selim Han Hazretlerinin Mohaç Muharebesi, Temeşvar’da Serdar Mehmed Paşa Muharebesi.’ Bu ifadeler halen biri Askeri Müze’de, diğerleri Dolmabahçe Sarayı koleksiyonunda “Chlebowski Ekolü” olarak tanımlanmış eserlerin özgün isimleridir ki albümde zikredilenler dışında üzerinde yazı olan başka eserler de bulunmaktadır.
Dahası eserlerin sağ-üst köşesinde yazılı bu ifadelerle, albümdeki ifadelerin yazı karakteri örtüşmekte ve büyük olasılıkla, her ikisinin de sultanın kendi el yazısı olduğu izlenimini vermektedir. Yine albümdeki desenler, basit bir incelemeyle özellikle Mohaç, Semendre ve Vidin tablolarının ayrıntı etütleri olduğu görülmektedir. Bütün bu ipuçları, Sultan Abdülaziz’in bu tablolarda tasavvurun ötesinde, elinin ve emeğinin olduğuna kuşku bırakmamaktadır. Nitekim, Chlebowski’nin çoğu eserleri imzalı iken saraydaki atölyede gerçekleştirdiği bu eserlerin hiç birine imza atmamış olması da Sultan’ın katkısı sebebiyle olmalıdır.”
Sultan II Mehmed'in Eğri Savaşı, 753x1242

Temeşvar'da Serdar Mehmed Paşa Muhaberesi, 75x123


HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ