9 Mayıs 2014 Cuma

Edebiyat müzesi gerilimi sürüyor

9 Mayıs 2014
Kültür Bakanlığı ile Türkiye Yazarlar Sendikası arasındaki ‘Edebiyat Müzesi’ gerilimi devm ediyor. Sendika tarafından 2002 yılında Yıldız Sarayı’nda kurulan müzenin boşaltılması için Bakanlığın verdiği süre bugün doluyor. Ancak sendika, müzeden çıkmayacağını açıkladı. Kültür Bakanlığı’ndan dün sabah TYS’ye ulaşan son yazıda ise “Belgeleri bize verin, müzelerimizde koruyalım.” denildi.

Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) tarafından 2002 yılında kurulan Yıldız Sarayı Araba Dairesi içindeki Edebiyat Müzesi ve Yazın Belgeliği’nin boşaltılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın TYS yönetimine verdiği süre bugün doluyor. TYS, müzeyi boşaltmama konusunda kararlı olduğunu göstermek için dün Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası’ndaki merkezinde basın toplantısı düzenledi. TYS Başkanı Mustafa Köz’ün başkanlık ettiği toplantıya eski başkanlardan ve üyelerden Enver Ercan, Ataol Behramoğlu, Adnan Özyalçıner, Türkiye PEN Yazarlar Derneği Başkanı Tarık Günersel ve konunun Meclis’e taşınmasına öncülük eden HDP milletvekili Levent Tüzel katıldı.

Mustafa Köz, “TYS’nin 40. yılında daha neşeli bir konu ile karşınızda olmak isterdik ama durum ortada. Bizim açımızdan bu bir sorun değildi, Kültür Bakanlığı sorun haline getirdi, biz sorunun çözülmesini istedik, yine aynı duygu içerisindeyiz. Görüşme isteklerimiz iki yıldır karşılıksız kaldığı gibi Kültür Bakanlığı, boşaltma için sendikamıza bir aylık bir süre vermiştir. Bu süre bugün doluyor. Müzenin boşaltılmasından sonra yüzlerce değerli yapıtı, belgeyi nerede ve nasıl koruyacağımıza ilişkin bir öngörümüz yoktur. Ancak biz, yargı (temyiz) kararını beklemeden ya da bakanlıktan olumlu bir yanıt almadan belgeliği boşaltmayacağımızı halkımıza duyururuz. Belgeliğin, polis karakoluna çevrilen AKM, harabeye dönüştürülen Emek Sineması ve ihale ihanetleriyle satılmaya çalışılan Şinasi Sahnesi gibi bir kültür suikastına uğramasını istemiyoruz.” dedi.

Toplantıda Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan dün sabah gelen son yazışma hakkında bilgi verildi. Bakanlık müsteşarı Özgür Özaslan imzalı belgede, sürecin bugüne kadarki hukuki aşamaları özetlendikten sonra “Yıldız Sarayı Müzesi Arabacılar Dairesi’ndeki Edebiyat Müzesi ve Yazın Belgeliği’nde korunmakta olan eserlerin/objelerin sendikanız tarafından bakanlığımıza devredilmesi halinde söz konusu eserlerin niteliğine uygun bakanlığımız müzelerinde/edebiyat kütüphanelerinde muhafaza ve sergilenmelerinin değerlendirilebileceği hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.” denildi.

Belgeliği dağıtmak istiyorlar”

Adnan Özyalçıner:
“TYS, 1974’te kurulmasının bir tek nedeni vardı. 1971 muhtırası kültür ve sanat alanını altüst etmiş. Yazarları, sanatçıları hapishanelere göndermiş, kitapları yok etmiş, düşünce özgürlüğünü ortadan kaldırmıştı. Bunun üzerine 70 kişilik bir yazar grubu toplandı ve söz ve yazı özgürlüğünü korumak için sendika kurulmasına karar verildi. Bugüne baktığımızda aynı mücadelenin devam ediyor olması üzücü ama mücadele sürecek. Şimdi belgeliği dağıtmak istiyorlar. Orhan Kemal belgelerini Orhan Kemal Müzesi’ne, Tanpınar belgelerini Tanpınar Müzesi’ne götürmek istiyorlar. Bizim 12 yıldır verdiğimiz emek boşa gidecek.”

“Arabacılar Dairesi’ni bile çok gördüler”

Ataol Behramoğlu:  “Sendikamızın tarihi bizim de tarihimiz demek. 40 yıl geçmiş. 1974’te yurtdışından gelip üye olmuştum sendikaya. Kardeşim Nihat Behram kurucularından. 40 yılda Türkiye neler yaşadı ise biz de onları yaşadık. Sarayın Arabacılar Dairesi’ne, Türkiye’nin yüz akı yazarları sığmış, Kültür Bakanlığı da bu daireyi bile çok görüyor. Buna izin vermeyeceğiz. Gerekirse burada nöbet tutacağız. Kültür Bakanlığı’na hitaben bir yazı kaleme alıp ve bu utancı dünyaya duyuracağımızı ileteceğiz kendilerine. Aslında TYS’nin müzesini de içinde açabileceği büyük ve ciddi bir mekâna ihtiyacı vardır. Arabacılar Dairesi ile aslında bu iş yürümez.”

“Belediyenin birçok mekânı var”

Enver Ercan:  “Şu anda gelinen noktayı komik buluyorum. 40 yıl istikrarlı bir şekilde hayatını idame ettiren yazar örgütü her ülkeye nasip olmaz. Gelinen nokta, belgelerinizi bize teslim edin, biz dağıtalım. Bakanlığın ve belediyenin İstanbul’da birçok yeri olduğunu biliyorum. Bunlardan herhangi birini TYS’ye tahsis edebilir.”

“Muhalif seslere tahammül gösterilmiyor”

Levent Tüzel:  “Bu, alelade bir mesele değil. Müze belgeliğin boşaltılmak istenmesi, bunun üzerinde ısrarla durulması, sadece bir inşaat ya da protokolün yenilenmesinden öte aslında hükümetin ve Kültür Bakanlığı’nın izlediği bir siyasetin yansımasıdır. Aykırı düşüncelere muhalif seslere kesinlikle tahammül gösterilmiyor. Demokrasi anlayışlarının bir tezahürü bu olay.

“Uluslararası yazar örgütlerine de duyurduk”

Tarık Günersel: 
“Meselenin uluslararası boyutu da var. Hazırladığımız metni İngilizce, Almanca ve Fransızcaya çevirerek uluslararası yazar örgütlerine de gönderdik. Arşiv bir toplumun hafızası, kişiliğidir. Bu belgeliğin yok edilmesi intihardır. Ömer Çelik’in kulaktan dolma yanlış bilgilerle kendince bir şey yapmaya çalıştığı apaçık.”

HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ