15 Eylül 2015 Salı

'Su şişelerini, Yezidilerin yaşadıkları zulüm unutulmasın diye topladım'

16 Eylül 2015 
Çağdaş sanatta gelecekte acaba hangi isimler öne çıkacak? Sadece bu soruya cevap vermek için kurulan exhibist dergisi, 14. İstanbul Bienali'ne paralel bir sergi açtı. Küratörlüğünü Anna Zizlsperger'in yaptığı sergiye seçilen isimlerden biri de, Zaho'da Yezidilerin ‘Su Şişeleri'ni toplayan Kürşat Bayhan.
İstanbul’da devam eden 14. Uluslararası İstanbul Bienali ve bu bienale paralel açılan o kadar çok sergi var ki… Bazen hangisini izleyeceğimizi şaşırıyor, asıl görmemiz gerekenleri ıskalıyoruz. Tophane’deki Mixer Sanat Galerisi’nde 11 Ekim’de sona erecek olan ‘(re)present exhibist: 2 years’ sergisi bunlar arasında. Sergide öyle bir çalışma yer alıyor ki, acaba nasıl bir acıyı ya da sevinci fısıldayacak diye saatlerce karşısında durma ihtimaliniz yüksek. Foto muhabiri Kürşat Bayhan’ın, Yezidilerin ‘su şişeleri’ni anlattığı çalışması serginin en çarpıcı eseri.

IŞİD, geçen yıl ağustos ayında Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki birçok şehre saldırı düzenledi. Sincar ve Kobane’deki savaşta Zaman’ın foto muhabiri Kürşat Bayhan da vardı. IŞİD, Sincar’da kontrolü ele geçirdiğinde binlerce Yezidi için çok zorlu bir yolculuk başlamıştı. İnsanlar panik içinde doğdukları toprakları bırakarak Şengal Dağı’na kaçıyordu. Kadın erken, çoluk çocuk, yaşlı genç herkes 40 derece sıcaklıkta yollardaydı... Ve bu yolculukta yanlarında tek bir şey vardı; bir litrelik su şişeleri. Ne ekmek, ne başka bir yiyecek! Su hem daha hayati bir nimetti hem de türbelerini nehir ve dere kenarlarına yapan Yezidiler için kutsaldı. Ayrıca şişelere, sıcaktan korumak ve kolayca taşıyabilmek için perde, nevresim, havlu, çuval ve çorap parçalarından allı güllü kılıflar dikmişlerdi. 

Kürşat Bayhan’ın yolu Yezidilerle Nusaybin’e komşu olan Irak’ın Zaho şehrinde kesişti. O anı şöyle anlatıyor Bayhan: “Şengal Dağı’nı ve Dicle Nehri’ni geçerek Suriye’ye, oradan da Zaho’ya gelebilen Yezidileri görünce şoke oldum. Yaşadıkları panik ve yorgunlukları yüzlerinden belliydi. Bir sıra halinde Zaho’ya gelen ailelere gönüllüler ve sivil yardım ekipleri su dağıtıyordu. Yeni su şişelerini alanlar, boyunlarında taşıdıkları renkli ve kılıflı şişeleri yol kenarına bırakıyordu. O andan çok etkilenmiştim. Beni sınıra getiren taksiciyle birlikte şişeleri toplamaya başladık. Şaşkınlıkla bize bakan görevliler ne yaptığımızı anlamadı. 14 şişeyi İstanbul’a getirip fotoğrafladım. Çünkü her biri farklı bir gerçeklik ve yaşanmışlık içeriyordu. Ve tabii ki insanların maruz kaldığı zulüm unutulmamalıydı.” Fotoğraf, heykel, video gibi farklı disiplinlerden 14 sanatçının eserini bir araya getiren sergi 11 Ekim’e kadar görülebilir.

Küratör Anna Zizlsperger: ‘Diyaloğu ve eleştirel düşünmeyi hedefliyoruz"

Serginin küratörlüğünü, Türkiye’de iki yıldır yayınlanan üç aylık exhibist dergisinin sanat danışmanı Alman Anna Zizlsperger yapıyor. Türkiye’de çağdaş sanata odaklanan bağımsız, kâr amacı gütmeyen ve İngilizce yayınlanan exhibist, Avrupa, Amerika ve Asya’da 25’ten fazla noktada okurla buluşuyor. 2013’te sanal yayına başlayan dergi, her sayısında gelecek vaat eden Türkiyeli sanatçılara geniş yer ayırıyor. Çağdaş sanat hakkında makalelere, çağdaş sanat galerilerine ve etkinliklere genel bir bakış sunuyor. Sergide, Kürşat Bayhan ile birlikte İrem Sözen, Civan Özkanoğlu, Gözde İlkin, Arslan Sükan, Sibel Horada, Candaş Şişman, Metin Çelik, Gözde Türkkan, Aslı Narin, Güneş Terkol, Sena, Bora Başkan ve Çağdaş Kahraman olmak üzere 14 sanatçı seçen Zizlsperger, yaratıcılığı, diyaloğu ve eleştirel düşünmeyi hedeflediklerini söylüyor ve ekliyor:
“Amacımız çağdaş sanat platformu olmak. Türkiye’ye ilk geldiğimde uluslararası nitelikte birçok sanatçının varlık göstermesine rağmen birçoğunun özellikle de genç olanların yurtdışında duyulmadıklarını ve bu alanda bir eksiklik olduğunu fark ettim. Exhibist’in doğuşu da bu boşluğu doldurmak için oldu. Türkiye’de İngilizce yayın yapan ve Türk çağdaş sanatını konu edinen çok az sayıda dergi vardı. Hem bir platform oluşturmak hem de sanatçılarla yapılan röportajlar, makalelerle bir arşiv niteliği de taşıyoruz. Geçen iki senenin ardından 25 farklı noktada Avrupa’da Türkiye’nin çağdaş sanatının sesi soluğu oluyoruz. Bunların arasında Basel, Viyana, Londra ve Dubai gibi önemli sanat fuarlarının yapıldığı şehirler var. Exhibist genel olarak her sayısında farklı bir konuyu, sanat akımını ve Türkiye’de bu konuda sanat üretimi yapan sanatçıları konu ediniyor. Örneğin 5. sayımızda çağdaş Türk fotoğrafı, 6. sayımızda çağdaş Türk çizerleri konu edinildi. Her sayımızda konunun uzmanlarının yazılarının olduğu bir yelpaze sunuyoruz. Amacımız Türkiye’de sanat üretimi yapan genç sanatçıları Avrupa’daki sanatsever, küratör ve koleksiyonerlerle tanıştırabilmek. Şimdiden dünyanın farklı şehirlerinde kitapçılarla anlaştık. Paris, Newyork, Şikago gibi şehirlerde Exhibist dergisini bulabiliyorsunuz. Geçen iki sene içerisinde çok güzel geri dönüşler aldık. Farklı ülkelerdeki modern sanat müzeleri, küratörler, üniversitenin sanat bölümleri dergimizi talep ediyor. Ayrıca tasarımımız da okuyucular tarafından beğeni topluyor. Belirlediğimiz konular da önemli. Örneğin son sayımızda Türkiye’de Modern Sanat’ın son 10 yılı üzerine bir çalışma yaptık. Bu öğrenciler ve küratörler tarafından çok sevildi."
 




HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ