13 Mart 2015 Cuma

Çanakkale Zaferi 100. yaşında... Savaşın derinlerini görelim

13 Mart 2015
 Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümünde ülkenin dört bir yanında kutlamalar yapılıyor, sergiler açılıyor, kitaplar yayımlanıyor, oyunlar sahneleniyor. İtiraf edeyim, iyi niyetlerle yola çıkılarak hazırlanan tüm bu programların arasında dişe dokunur iş sayısı ise pek az. Alelacele 3-5 fotoğraf bir araya getirilerek açılan sergiler, aynı başlıklar altında yıllardır tekrarlanan konferanslar, söyleşiler, paneller, Google bilgileriyle yazılan kitaplar… Bir de defile düzenleyenler var, o konuya hiç girmiyorum. ‘Derinlerden Siperlere Çanakkale 1915’ sergisi ise farklı. Serginin arkasında bir torunun 20 yıllık emeği var.
Bugün 13 Mart 2015... Beş gün sonra Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümü kutlanacak. Aslında geçen yıldan itibaren 2015’e özel pek çok plan, program yapıldı. Geçen hafta sona eren CNR Kitap Fuarı’nın teması Çanakkale Zaferi’ydi. Eylül 2014’te gerçekleştirilen 4. Çanakkale Bienali’nin kavramsal çerçevesi de aynıydı. 31 Mayıs’ta başlayacak 43. İstanbul Müzik Festivali ise özel sipariş edilen Çanakkale bestesiyle açılacak. 

Türkiye’nin dört bir yanında büyük zaferin 100. yıldönümü için kutlamalar yapılıyor, sergiler açılıyor. Çanakkale ruhunu yaşatma gayesiyle hazırlanan ‘100 yılda 100 etkinlik’ kapsamında kitaplar yayımlanıyor, oyunlar sahneleniyor hatta defile düzenleniyor. İtiraf etmek gerekirse, iyi niyetlerle yola çıkılarak hazırlanan bu programlar arasında dişe dokunur iş sayısı çok fazla değil. İstanbul’da, Yeni Cami’nin arkasındaki İş Bankası Müzesi’nde 10 Mart Salı günü açılan ‘Derinlerden Siperlere Çanakkale 1915’ sergisi biraz farklı. Serginin arkasında belgeselci Savaş Karakaş’ın 20 yıllık emeği var.

BİR GAZİNİN UZUN HİKÂYESİ
Hafız Hilmi Coşkun, 31 Mayıs 1894’te dünyaya geldi. Subay ya da öğretmen olmak hayaliydi. Seferberlik ilan edilince Çanakkale Savaşı’nda İngilizlerle 14. Tümen’de 55. Alay’da savaştı. Ardından Kafkas ve Filistin cephelerinde Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Bu savaşlarda şarapnel parçalarıyla kolu, bacağı sakat kaldı. 22 Ekim 1922’de askerlikten terhis oldu, babasının vasiyetini tutarak emeklilik maaşını devlet hazinesine bağışladı. Bundan sonra hayatına Akçakoca’da öğretmenlik yaparak devam etti.

Hilmi Coşkun, o yıllarda, yaşadığı acıları ve yoklukları yazmakla kalmadı, belki ileride bunlar hatırlanır diye torununa ‘Savaş’ adını verdi. Evet, torun Savaş Karakaş, 1995’ten bu yana Çanakkale Boğazı’nda yaptığı batık gemi araştırmalarıyla, 1974’te vefat eden dedesinin izini sürüyor. 1990’lı yıllarda özel televizyonlarda sunuculuk yapan Karakaş, 20 yılda pek çok savaş gemisini belgeledi, filme aldı. Ünlü sualtı araştırmacılarıyla Boğaz’ın dibini keşfe çıktı. Şimdi de bütün bunları dedesinin hikâyesiyle birlikte ‘Derinlerden Siperlere Çanakkale 1915’ sergisinde sunuyor.
Serginin küratörü Savaş Karakaş, 1974’te kaybettiği dedesinin kucağında, 5  yaşında.
Küratörlüğünü Savaş Karakaş’ın yaptığı, Prof. Dr. Haluk Oral’ın danışmanlığında hazırlanan sergide, deniz ve kara savaşları iki ayrı bölümde anlatılıyor. Kara savaşları holünde, Çanakkale Savaşları’nda kullanılmış askeri obje ve malzemeleri vitrinlerde görüyoruz. Burada her iki tarafa ait süngü, matara, kılıç, tel kesme makasları, siper kürekleri, tüfek ve tabancalar gibi askeri malzemenin yanında pipolar, taraklar, sefer tasları, kaşık, çatal gibi özel eşyalar sergileniyor. Bütün bu eşyaya savaş şartları ve siperlerde yaşananlara dair asker anıları eşlik ediyor.

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ, ÇÜNKÜ...
Çanakkale Boğazı, 65 kilometre uzunluğunda bir su yolu ama elbette dostça gelenler için... Düşmanca gelenler için geçilmez bir kale. 18 Mart’ı anlatan deniz savaşları holü, büyük bir Çanakkale Boğazı maketiyle başlıyor. ‘Çanakkale geçilmez’ cümlesinin romantik bir söylemden öte, nasıl bir gerçeklik olduğu bu bölümde anlatılıyor. Nusret Mayın Gemisi’nin kumandanı Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey ile mayın grup komutanı Nazmi Bey, 7-8 Mart gecesi, 26 mayını Boğaz’ın en dar yeri olan Karanlık Liman’dan denizin derinliklerine gönderir. Dibe giden mayınlar 4 buçuk metre yükselir ve avlarını beklemeye başlar. 18 Mart’ta, yani zaferin kazanıldığı gün, Boğaz’dan geçmeye çalışan düşman gemilerinin altlarında büyük patlamalar olur. Her biri 2 metre 7 cm yüksekliğindeki 26 mayının replikasının sergilendiği bu bölümde, o gece hangi gemide, nerede patlama olduğunu dakika dakika anlatan panolardan okuyabiliyorsunuz. Serginin en dikkat çeken bölümü ise dalgaların altında neler yaşandığını gösteren küp şeklinde hazırlanmış mavi renkli hareketli panolar ile Mustafa Kemal Atatürk’ün bugüne kadar hiç sergilenmemiş üç tümen emri.

7 ÇANAKKALE BELGESELİ
Savaş Karakaş’ın, batırılan gemilerin belgeselini çektiğini söylemiştik. Sergi alanlarındaki ekranlarda ve projeksiyonlarda Kuş Bakışı Çanakkale Boğaz’ı, Kuş Bakışı Gelibolu Yarımadası ve Heroes of Gallipoli (Gelibolu’nun Kahramanları) videoları sessiz olarak tekrarlanırken, Çanakkale Savaşları üzerine yedi farklı belgeselin de gösterimleri yapılıyor. Derinlerdeki Tarih (54 dakika), Çanakkale Geçilemedi (110 dakika), Boğaz (5 dakika), Destanlaşan Gemiler (8 dakika), Çanakkale Geçildi mi? (45 dakika), Derinlerden Yansımalar (47 dakika), Gelibolu’nun Derin Sırları (45 dakika).

Serginin danışmanı Haluk Oral da 30 yıldan bu yana Çanakkale Savaşı ile ilgili bilgi, belge topluyor. Özellikle savaş alanındaki insan hikâyeleriyle yakından ilgileniyor. Sergide bu hikâyelere yer verilmiş. Oral’a göre adı az bilinen İbradılı İbrahim, hakkı verilmemiş kahramanlardan Yarbay Mehmet Şefik, Türk askerlerini anlatan Alman Hans Kannengiesser ve ateşkes gününde 300’den fazla fotoğraf çeken Plevne Ryan lakaplı Charles Snodgrass Ryan’ın Çanakkale’deki rollerini mutlaka bilmemiz gerekiyor. Oral’ın dediği gibi, zaferi kazanalı 100 yıl oldu ama Çanakkale ile ilgili keşfedilmeyi bekleyen daha çok hikâye, bilgi ve belge var.






 












 

 




ÇANAKKALE ZAFERİ ÜZERİNE BAŞKA ETKİNLİKLER DE VAR

Avustralya Savaş Müzesi'nden 20 özel fotoğraf

Avustralya Savaş Müzesi'nin arşivinde yer alan, Çanakkale Savaşı'nın bugüne kadar yayınlanmamış 20 adet fotoğrafından (üstte biri görülüyor) oluşan koleksiyon, 18 Mart-30 Haziran 2015 tarihleri arasında Pera Palace Otel'deki Atatürk Müze Odası'nda sergilenecek. Sergide, Avustralya, Yeni Zelanda ve Türk askerlerinin Gelibolu Yarımadası'ndaki savaş hallerinin, dondurucu soğukta yaşanan zorlukların ve savaş sonrası yıllardaki anma törenlerinin yansıtıldığı fotoğraflar yer alacak.

"Onbeşlilerin Trajedisi" Küçükçekmece'de
“100. Yılında Çanakkale” sergisi 17 Mart'ta Küçükçekmece Cennet Kültür ve Sanat Merkezi Sergi Salonu'nda açılıyor. Küratörlüğünü Erkan Doğanay'ın yaptığı sergide, Çanakkale Zaferi, fotoğraf ve belgeler eşliğinde kronolojik olarak anlatılacak. Dönemin fotoğraflarından oluşan belgesel görüntülerde “Onbeşlilerin” trajedisi olacak. Sergide ayrıca mimar, ressam Kenan Pençe'nin Çanakkale'de beş yıl süren araştırma ve çalışmaları sonucunda ortaya çıkan özel çizimleri de yer alacak.
Gönüllü Bombacı
"Henüz 13 yaşında bir küçük delikanlı... Fotoğrafın üzerinde bir not... "Gönüllü Bombacı" Başka bir bilgi düşülmemiş... Duruşuyla, kararlığıyla, gözlerinden okunan özgüveniyle "Gönüllü Bombacı"... Ne yapmıştı da ona bu sıfatı layık görmüşlerdi?" Fotoğraf Cennet Kültür Merkezi'nde sergilenecek.

Bursa Kitap Fuarı'nda konferans
Yarın başlayacak TÜYAP Bursa Kitap Fuarı'nda Çanakkale'nin 100. yılı ile ilgili sergi, söyleşi ve paneller yapılacak. TÜYAP Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek fuarda “Yüzyıl Öncesinde Dünya Medyasında Çanakkale Savaşları Sergisi” izlenebilir. Mustafa Armağan, 5 Mart Pazar günü saat 15.45'te Cumalıkızık Salonu'nda “Sultan Abdülhamid'in Çanakkalesi”ni, 16 Mart Pazartesi 15.45'te ise Çekirge Salonu'nda “Çanakkale Zaferi”ni anlatacak. 19 Mart Perşembe günü saat 18.00'de ise Çekirge Salonu'nda İhsan Sönmez, Halil Ersin Avcı, Bahadır Yenişehirlioğlu “Çanakkale Ruhu”nu konuşacak.

İstanbul Şehir Tiyatroları'nda özel gösterim
"100. Yılda Darülbedayi'den Selam-Çanakkale 1915" belgeseli 17 Mart Salı akşamı saat 20.00'de Kâğıthane Sadabat Sahnesi'nde ücretsiz sahnelenecek. İstanbul Şehir Tiyatroları'nın hazırladığı ve yaklaşık 100 sanatçının katılımıyla gerçekleştirilecek belgesel gösteride Seyit Onbaşı ile İngiliz Deniz Eri Joe Murray, Kınalı Ali'yle Anzak askeri Jonny 100 yıl sonra aynı sahnede buluşacak.
HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ