17 Mayıs 2014 Cumartesi

Darülbedayi’nin ilk oyunu, 98 yıl sonra yeniden sahnede

17 Mayıs 2014
Türk tiyatrosunun ilk resmi oyunu olarak kayıtlara geçen ve 1916’da Tepebaşı Kışlık Tiyatrosu’nda sahnelenen Çürük Temel, 19. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında bugün ve yarın Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda izlenebilecek. Bir aile dramını anlatan oyun, ekimden itibaren yeni sezonda sahnelenmeye devam edecek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın (Darülbedayi), 20 Ocak 1916’da sahnelediği ilk oyun olan Çürük Temel, 98 yıl aradan sonra yeniden sahneleniyor. Fransız yazar Emile Fabre’ın (1869-1955) La Masion d’Argile adlı eserinden o zaman Hüseyin Suat tarafından tiyatroya uyarlanan oyun, 19. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında Engin Alkan yönetmenliğinde, çağdaş bir yorumla bugün saat 20.30’da Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde izleyici karşısına çıkıyor.

Oyunu bugünkü dile aktaran Sezai Gülşen ve Doğan Yavaş’ın yaptığı araştırmaya göre Reşat Rıdvan tarafından yönetilen Çürük Temel’in provaları 30 Ağustos 1915 tarihinde Darülbedayi’nin ilk binası olan Şehzadebaşı’ndaki Letafet Apartmanı’nda yapılmış. 1950’lerin ortalarında yıktırılan ve bugün yerinde İstanbul Üniversitesi Biyoloji bölümü binası bulunan bu apartmandaki ilk genel prova, 19 Ocak 1916 Çarşamba günü saat 21.30’da gerçekleştirilmiş. Bu provaya gelmeleri için davetlilere 14 cm eninde 10,5 cm genişliğinde beyaz karton üzerine davetiyeler gönderilmiş ve provayı Şehzade Ziyaeddin Efendi ve kardeşi ile savunma, adalet, bayındırlık bakanları izlemiş. Tepebaşı Kışlık Tiyatrosu’nda sahnelenen oyunun Osmanlıca yazılmış ilk kastında (yukarıda) Muhsin Ertuğrul, Madam Felegyan, Kınar Sıvacıyan, Eliza ve Adrien Binemeciyan, Ahmet Refet Muvahhit, Nurettin Şevkati ve Sara Mannik rol almış.

Çürük Temel, Darülbedayi’nin ilk oyunu olmasının yanı sıra adı Türk tiyatrosu ile özdeşleşen Muhsin Ertuğrul’un da rol aldığı ilk oyun. Oyun sahnelendikten sonra Halit Fahri Ozansoy, oyunculardan Sara Mannik’in bir ara kapıyı hızla çekmesiyle çıkan gürültünün gerçekçi duyguyu vermesi yönünden yenilik olduğunu belirtmiş, Muhsin Ertuğrul’un oyunculuğu ile ilgili ise şöyle yazmış. “… bilhassa Ertuğrul Muhsin’in rolündeki muvaffakiyeti halkı heyecan içine sürüklüyor ve sahnede safha safha açılan bir aile faciasının en derin psikolojik hareketlerine alakayı gittikçe çoğaltıyor.”


Boşanmanın ailede ve özellikle çocuklar üzerinde yaptığı olumsuz etkiyi anlatan oyun, İzmir’de geçiyor. Varlıklı bir aileye mensup Münire Hanım’ın ikinci evliliğinden olan genç kızı İclal evlenme arifesindedir. Münire Hanım’ın ilk evliliğinden bir kızı ve oğlu vardır, fakat oğluyla 20 yıldır hiç görüşmemiştir. Olaylar dededen kalma halı fabrikasının iflas etmek üzere olduğunun anlaşılmasıyla gelişmeye başlar. Fabrika satılmaya karar verilir. Ancak Münire Hanım’ın oğlu Ferid bir anda ortaya çıkar ve bu fabrikadan pay ister. Fabrikanın başında bulunan Necib Bey için bu talep bir şeref ve haysiyet meselesidir. Çocuklarla ebeveynlerin uzlaşmaz biçimde haklarının peşinde diğerlerine karşı verdikleri amansız savaş kimsenin mutlu olmadığı bir dağılmayla sona erer.



Çürük Temel, İBB Şehir Tiyatroları’nın 80. kuruluş yıldönümünün kutlandığı 1995’te, Zihni Küçümen’in yönetmenliğinde okuma tiyatrosu olarak sahnelenmiş, oyunun metni, eski diline hiç dokunulmadan yeni oyuncular tarafından okunmuştu.

“Demode anlatım biçimini modern dile dönüştürdüm”

Engin Alkan/Yönetmen: “Yüzyıl öncenin estetik algılarıyla seyirciyle buluşmuş bir metni bugünün seyircisinin haz duygusuna yöneltmek, onu köhneleşmiş bir yapıttan bugün de soluk alıp veren bir dünyaya dönüştürmek elbette ki çok titiz bir çalışmayı gerektiriyordu. Çürük Temel hâlâ geçerliliğini yitirmemiş insan çelişkileriyle yüklü, sözü olan bir oyun. Öncelikle sözü bugünün seyircisine iletilebilmesi gerekiyordu. Metnin bugün demode kabul edilebilecek melodramatik anlatım biçimini modern bir tragedya diline dönüştürerek, trajik unsuru en başta gösterip, bu noktaya varılan süreci sergilemeye gayret ettim. Yıkılmış, çökmüş, parçalanmış bir fabrika atmosferiyle başlayan oyunda, seyircinin gösteri boyunca ‘çözüm nedir?’ sorunsalına cevaplar bulmaya çalışmasını amaçladım.”

Çağdaş bir yorumla yeniden sahneye aktarılan, Engin Alkan yönetmenliğindeki oyunda Oya Palay, Yeşim Koçak, Mert Tanık, Nurdan Gür, Mustafa Barış Koçkar, Dolunay Pircioğlu ve Samet Hafızoğlu rol alıyor.