10 Ocak 2020
Omuriliği iki yerinden kırılan Tahsin Manav’ın felç geçirme riski bulunuyor. Daha önce Behçet hastalığı geçiren, kalp kapakçığı değiştirilen, hapisteyken Zona’ya yakalanan Manav’ın sağlığından ailesi çok endişeli.
Koğuşta düşerek omuriliği kırılan Tahsin Manav’ın durumu oldukça kötü. Kızı H. Manav, dün yaptıkları açık görüşte babasının tekerlekli sandalye ile yanlarına getirildiğini, 45 dakika boyunca ağlamaktan konuşamadığını söyledi. İki yıldır Kırşehir E Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan 70 yaşındaki Tahsin Manav, sağlık sorunlarına rağmen ne tahliye ediliyor ne de ev hapsi verilerek bırakılıyor.
Tahsin Manav, Behçet hastalığı nedeniyle erken emekli edilmiş, daha sonra kalp kapakçığı değiştirilmiş, sürekli kan tahlili yapılarak Coumadin adı verilen ilacı kullanması gereken bir hasta. Üç hafta önce de Zona hastalığına yakalanan Tahsin Manav’ın omuriliği geçen hafta koğuşta düşünce iki yerinden kırıldı ve tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.
Manav’ın kızı “Babamın sağlık sorunlarını daha önce mahkemede anlattık. Ev hapsi istedik ama bizi anlayan olmadı. 27 aydır hapiste. Son iki hastalık da üst üste geldi. Üstelik omuriliğinin kırılması bizi bitirdi. Omurilikte çökme olduğu için felç riski olduğunu öğrendik. Şu an ne yapacağız, ne edeceğiz bilmiyoruz.” dedi.
Babasının hapse girdiğinden beri sağlık problemi yaşadığını söyleyen H. Manav, “Babamın kalp kapağı değiştirilmişti. Coumadin denilen kanının akışkanlığı için bir ilaç kullanmak zorunda. Bu ilaç biraz tehlikeli. Her zaman kan tahlili vermesi gerekiyor ki, ilacın dozajı ona göre ayarlansın. Bazen yarım oluyor, bazen artırıyorlar. Kanı çok sıvılaşırsa burnundan çok büyük kanaması oluyor, bir yeri kesilirse kanı durmayabiliyor. Kanı pıhtılaşırsa da beynine pıhtı atabiliyor. Sürekli takip altında olması lazım. Cezaevinde kan vermeye götürmüyorlardı. O hafta bu hafta derken sürekli sıkıntı yaşadı. Bir kez kanı koyulaştı, gözüne pıhtı attı. Gözünde kanlanma oldu.” diye konuştu.
CİLDİ HEP OYUK OYUK OLMUŞ
Son bir aydır babasının daha da kötüleştiğini, Zona’ya (bir deri hastalığı) yakalandığını belirten H. Manav, “Zona çıkarttığından beri mahvoldu babam. Zona çok ağrılı ve yangılı (iltihaplı) bir hastalıktır. Bütün parmak aralarından başlayıp omzuna kadar sardı. Cildi hep böyle oyuk oyuk olmuş. Geceler boyu uyuyamıyorum, kıyafet giyemiyorum, sürtülünce ağrıyor dedi. Çarşamba günü (1 Ocak 2020) doktora götürmüşler. İlacını cuma vermişler.” ifadelerini kullandı.
O GECE İKİ KERE HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ
Hülya Manav, iki yıldır 15 kişilik koğuşta kalan babasının, cezaevindeki tüm tutukluların etkilendiği gıda zehirlenmesinden sonra düşüp omuriliğinin nasıl kırıldığını ise şöyle anlattı:
“3 Ocak 2020 Cuma gününü cumartesiye bağlayan gece yarısı saat 2,5-3 gibi bir bulantı ile uyandığını söyledi. Böyle bir mide bulantısı hiç başına gelmediğini söyledi. Koğuş arkadaşları yardım etmişler aşağı indirmişler, 3 gibi hastaneye götürmüşler. Ufak bir serum vermişler. İyisin deyip geri yollamışlar.
Saat beş buçuk, altı gibi tekrar kötü olmuş. Gene aynı şekilde mide bulantısı ile kalkmış. Ama böyle bir mide bulantısı yok, hiç başıma gelmedi, gözüm karardı dedi. Koğuştakilerden birinin yardımıyla merdivenlerden inerken kendinden geçmiş, eli ayağı boşalmış, sonrasını hatırlamıyor zaten. Yanındaki kişi babamın sadece başını tutabilmiş. O sırada dili içine kaçmış, babamı öldü zannetmişler. Babam buna çok üzülmüştü. Açık görüşte hep bunları anlattı, ağlayarak. Bir veteriner vardı koğuşunda, o hemen karnından sıkmış, o şekilde kendine gelmiş. Tekrar hastaneye götürmüşler. Röntgen çekilmiş, düştüğü için beyin tomografisi çekilmiş, MR’a girmiş, kanını almışlar.
TEHLİKELİ BİR KIRIK
Omuriliğinde iki kırık tespit edilmiş. Biri kırık, diğeri çökme kırık adı verilen bir durum. Çökme kırığın çok tehlikeli olduğunu, devamlı gözetim altında olması gerektiğini söylüyorlar. Babam tekrar ne zaman doktora götüreceklerini bilmiyorum dedi. Normalde haftaya tekrar hastaneye götürülüp tekrar röntgen çektirilip durumuna bakılması gerekiyor. Çünkü omurilik bildiğiniz gibi beyinle ilgili oluyor. Sağlık durumu hiç iyi değil.
SANDALYEYİ KESİP TUVALET YAPTILAR
Babamı şu an merdivenli koğuştan alıp başka bir koğuşa koymuşlar. Yanına iki refakatçi verilmiş. Tuvalet ihtiyacımı gideremedim, arkadaşlar sandalyeyi kestiler, dedi. Banyomu dün akşam başka bir arkadaşım yaptırdı, çorabımı başka biri giydiriyor, dedi. Moralmen de sağlık açısından da çok kötü. Hastanede iki gün serum verdiler, ilaç verdiler, yatak iyiydi dedi. Jandarma kalmasın, çıkart bunu demiş doktora. Doktor hayır kalması gerekiyor demiş. İnsanı manen yıkıyorlar. Sağlığı zaten yıkık bir de insan gibi davranmıyorlar.”
BANK ASYA’DA HESABI VAR DİYE…
Cemaat soruşturmaları kapsamında 10 Ekim 2017’de tutuklanan Tahsin Manav, Bank Asya’da hesabı olduğu ve bir ifadede adı geçtiği için 3 Nisan 2018’de 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası Yargıtay’da. 1976’da Hollanda’ya işçi olarak giden Tahsin Manav, 10 yıl çalıştan sonra Behçet hastalığından dolayı oradan erken emekli edilmiş ve memleketi Kırşehir’e yerleşmişti.
TAHSİN MANAV’IN CEZAEVİNE GİRMEDEN ÖNCE VE SONRAKİ HALLERİ FOTOĞRAFLARA BÖYLE YANSIMIŞ