5 Haziran 2019 Çarşamba

Cezaevi yollarındaki bir anneannenin Ramazan Bayramı

5 Haziran 2019
Halime Teyze, 5 küçük torununu, cezaevlerindeki anne ve babalarıyla görüştürmek için 3 gündür şehir şehir dolaştırıyor. Cezaevlerindeki anne ve babaların dramı başka, torunlarını o şehirden bu şehre getirip götüren anneannelerin dramı daha başka, içeride ya da dışarıda cezaevi yollarında büyüyen yeni neslin dramı ise bambaşka…

Ümmü-Ali Fışkınlı 4 torunlarıyla birlikte köydeki evlerinde.


Yaklaşık 800 bebek Ramazan Bayramını hapiste geçiriyor. Yüzlerce, belki binlerce çocuk ise anne babasından ayrı. Çocuklar için bayram anne-baba demek, hep birlikte olmak, ziyaretlere gitmek, yeni kıyafet almak, harçlık demek.

Son üç yıldır birçok aile için dini bayramlar eziyete dönüştü. Anne-babası tutuklu bulunan çocuklar, torun bakmak zorunda kalan, yaşını başını almış nineler otobüs terminallerinde, cezaevi yollarında perişan haldeler.

“Torunlarıma bakıyorum, bir de görüş günlerini kaçırmamak için İzmir-Adana arasında mekik dokuyoruz. Ömrümüz bu yaştan sonra cezaevi yollarında geçiyor” diyen Adanalı Halime Teyze’nin* (58) yol telaşı arife günü başladı.

5 torunuyla ilgilenmek zorunda kalan Halime Teyze’nin bir kızı İzmir’de, diğeri Mersin’de tutuklu. Damadı ise Kahramanmaraş’ta hapiste. Üç gün içinde Adana-Manisa-İzmir-Mersin-Kahramanmaraş arasında git gel yapacaklar. Hem de Ayşe Esra (7), Azra (7), Bahar (5), Yavuz Selim (3,5), Yağız Sinan (2) yaşlarındaki küçücük torunlarıyla birlikte.

Halime Teyze ve eşi, arife günü önce büyük kızının kızları; Azra ve Bahar’ı yanlarına alarak 12 saat süren yolculuktan sonra Manisa’ya vardılar. Bir gece burada, şu anda boş olan kızlarının evinde dinlendiler. Bu arada diğer torunları akrabalarına bıraktılar. Dün büyük kızının İzmir’deki açık görüşündeydiler. Bugün ise Mersin’de tutuklu bulunan ortanca kızının görüşüne yetişmeye çalışacaklar. Daha sonra torunlarını Kahramanmaraş’taki damatlarına götürecekler.

BÜYÜK KIZI 2,5 YILDIR CEZAEVİNDE

Halime Teyze’nin üç kızı var. Matematik öğretmeni olan en büyük kızı Pınar Güler (35) eşiyle birlikte Manisa’da yaşıyorken 28 Ekim 2016’da örgüt üyeliği bahane edilerek tutuklandı. Bir mesai arkadaşı “Bu da onlardan” diye ihbar ettiği için 2,5 yıldır İzmir Şakran Cezaevi’nde tutuklu.

Pınar Güler, çocukları ve yeğenleriyle Şakran Cezaevinde.
Selçuk Üniversitesi’nden mezun olan Pınar Güler’in eşi, yurt dışında bulunduğundan Azra’ya ve Bahar’a anneanne bakıyor. Halime Teyze, kızı tutuklanınca Adana’daki evini bırakıp Manisa’ya yerleşmiş. Manisa’dan İzmir’e gidip gelmek daha kolay olur hem de çocuklar annelerini görürler diye.

6 ay öncesine kadar bu şekilde idare etmişler. 25 Aralık 2018’de ortanca kızı Derya Gül ve üç gün sonra da onun eşi Mustafa Gül tutuklanınca iyi kötü kurdukları bu düzen de alt üst olmuş. Manisa’dan tekrar Adana’ya dönmek zorunda kalmışlar. Çünkü üç çocuğu bulunan Derya Gül (33), Mersin Tarsus Cezaevi’nde tutuklu. Eşini ise Kahramanmaraş’a göndermişler.

Derya Gül’ün büyük kızı Ayşe Esra 7 yaşında. Diğer ufaklar Yavuz Selim (3,5) ve Yağız Sinan (2) dönüşümlü olarak annelerinin yanına gidiyorlar.










DOĞUMDA POLİS KAPISINDA BEKLEMİŞTİ

Derya Gül’ü, 24 Temmuz 2017’de hastane odasında ve kapısında çekilen aşağıdaki fotoğrafla hatırlayacaksınız. Adana Avrupa Hospital Hastanesinde sezaryen ile doğum yapan Derya Gül’ü polisler gözaltına almak için doğumhane kapısında beklemişti. O gün şimdi Tarsus Cezaevi’nde bulunan Yağız Sinan’ın doğum günüydü. Ta doğumhane kapısında başlayan, cezaevi yollarında ve hapiste hayatına devam eden bu dönemin sembolü olacak bebeklerinden biri Yağız Sinan.

Halime Teyze o anları şöyle anlatıyor: “Doğum için hastaneye gittik, kaydı yaptırdık, odamıza çıktık. Beş dakika sonra arkamızdan polisler geldi. Ve bize o kadar sert davrandılar ki, neye uğradığımızı şaşırdık. Doğum yapana kadar kapıda 2-3 polis bekledi. Sonra kızımı odaya aldılar, yine kapısına tekrar polis koydular. Biz hastaneden çıkana kadar beklediler. Bir gün sonra o halde, sezaryen ile doğum yapmış kadını mahkemeye götürdüler.”



Derya Gül ve Yağız Sinan o gün şanslıydı. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. Bu süreçte mahkeme devam etti ve Derya Gül, 2. duruşmada üyelikten 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstinaf Mahkemesi kararı onaylayınca da 6 ay önce oğullarıyla birlikte hala devam eden cezaevi süreci başladı.

Yağız Sinan sadece 2 yaşında…
Torun sevmekten torun bakma duruma geçen Halime Teyze, “Derya’nın tutuklandığını duyunca Manisa’dan yola çıktık. Kış günüydü. 5 saat yolda, karda kaldık. Düşünebiliyor musunuz, iki çocukla arabanın içinde sabahladık. Eşim artık çok yoruldu, 62 yaşında var, araba kullanamıyor. Otobüs tercih ediyoruz. Yol 12-13 saat sürüyor. Çocukları indir bindir, tuvaletleri geliyor. Kolay değil” diyor.

ÜMMÜ TEYZE İLE ALİ AMCANIN ÇİLESİ 2,5 YILDIR SÜRÜYOR





Kızı ve damadı tutuklu olan Denizlili Ümmü-Ali Fışkınlı’nın da çilesi aynı. 2,5 yıldır 4 torunlarına bakan Ümmü Teyze ile Ali Amca cuma günü Afyon’a, pazar günü de İzmir’e gidecekler.

28 Temmuz 2016’da tutuklanan kız Kamile ile damadı Ali Tüter’in 4 çocukları var. Çocukları Ömer 13, Nihal 9, Bilal 8, Fatma Nur 4,5 yaşında. Kamile Tüter İzmir Şakran’da, Ali Tüter Afyon Cezaevi’nde tutuklu.

Ömer, Nihal, Bilal, Fatma Nur Tüter, yaklaşık 3 yıldır anne babalarından ayrı.


Emekli maaşlarıyla Tavas Akıncılar Köyü’nde yaşayan Fışkınlı ailesi zaten 4 çocuk büyütüp okutmuşlar. Şimdi 60’lı yaşlarını sürüyorlar. Ümmü Teyze diyor ki, “Bizim dört çocuğumuz vardı. Büyüttük, okuttuk, evlendirdik, yerlerini yurtlarını yaptık. Yuvadan uçup gittiler. Onların yerine şimdi 4 çocuk daha geldi. Biz yaşlıyız, sakinlik istiyoruz. Onlar da çocuk, oynamak istiyorlar. Böyle bir dünya telaşının içindeyiz.”

Ali Fışkınlı derdini mütevazı cümlelerle dile getiriyor: “Hamdolsun iyiyiz. Emekli maaşıyla idare ediyoruz, çocuklarla uğraşıyoruz. Kızım ve damadım ifade verip döneceğiz diye gittiler, kendi ayaklarıyla teslim oldular. Kaç bayram böyle geçti, anne babanın yokluğuna ne kadar alışılırsa onlar da alıştılar işte, çocukların boynu bükük” .

Kamile Tüter çocuklarıyla birlikte bir açık görüşte, 2017.




KAÇ BAYRAM DAHA?

Derya Gül 6 yıl 3 ay, eşi Mustafa Gül 7,5 yıl, Pınar Güler ise 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosyaları Yargıtay’da bulunan Kamile ve Ali Tüter’e ise 9 yıl ceza verdiler. Yani daha kim bilir kaç bayram daha çocuklarından ayrı kalacaklar.

Cezaevi yollarında büyüyen, maddi manevi yıpratılan bu çocukların yaşadıkları acılar, sıkıntılar defalarca dile getirilmesine, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu tarafından pek çok kez önerge verilmesi rağmen, anne babadan birinin tutuksuz yargılanmasını bırakın, aynı şehre nakli dahi yapılmıyor. İçeride ya da dışarıda fark etmiyor, cezaevi yollarında büyüyen bir nesil geliyor.

Burası Şakran Cezaevi, Pınar Güler’in bulunduğu koğuş. Üst katta yatakhaneler var, alta katta çocuklar oyun oynuyor. Güler’in küçük kızı Bahar (ortada, gri tişörtlü) ve cezaevindeki diğer arkadaşları.



* Halime Teyze’nin adı isteği üzerine değiştirilmiştir.