20 Şubat 2020
Türk medyası zekasıyla gündemde olan Atakan’ı medya maymununa çevirerek, kemik kanseri Ahmet’i ise görmezden gelerek ‘öldürüyor.’
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen CNR’da bir kişisel gelişim uzmanı tarafından keşfedilen ve sosyal medyaya videosu düşen Atakan, gerçekten herkesin çok ilgisini çekti. Atakan daha 10 yaşındaydı. 5 ayda 250 kitap okumuştu. Kitaplar daha çok felsefe ağırlıklıydı. Konuşmalarında Nihilizmden, felsefeden, evrimden bahsediyordu.
Atakan gazete röportajları ve televizyon yayınlarla ilgi odağı olmaya devam ediyor. Ailesiyle birlikte kanal kanal dolaşıyor. Bir günde Twitter’da 80 bin takipçiye ulaştı. Basın toplantısı bile düzenledi. Kullanışlı medya malzemesine dönüşme/dönüştürülme yolunda adım adım ilerliyor.
ÖĞRETMENLERİMİN ÖĞRETEBİLECEKLERİ ÇOĞU ŞEYİ BİLİYORUM
Bugün düzenlenen basın toplantısında eğitim sistemini değiştirmek istediğini söyleyen Atakan, insanların okul öncesinde ahlak, saygı ve terbiye eğitimi alması gerektiğini söylerken şaşırtıyor. Öğrencilere kendilerini eğitmeyi öğrenmelerini tavsiye ediyor. Daha sonra almak istediği eğitime dair düşüncelerini açıklıyor:
“İstediğim eğitim şekli tek. Sınıfta benden başka kimse bulunmayacak. Öğretmenin bana bilgiyi en uygun en doğru şekilde aktarması böyle oluyor. Mustafa Kemal Paşa Ortakulunda okuyorum. Okulumu değiştirmek istiyorum. Gerçekten iyi bir eğitim görmek istiyorum. Onların öğretebilecekleri çoğu şeyi neredeyse biliyorum.”
TAKİPÇİLERİ İKİYE BÖLÜNDÜ
Atakan’ı takip edenler ikiye bölünmüş durumda. Kimi öğretmenlerini aşağıladığını, yaşıtlarıyla aynı ortamda olmak istemediğini, bunun normal olmadığını belirterek aileyi eleştiriyor. Birçok sosyal medya kullanıcısı ise bu sözlerini destekliyor. Kimine göre itici, kimine göre haklı. Kimi de bu ölçüsüzlüğün onu yalnızlaştırıp geleceğini etkileyeceğini savunuyor.
ATAKAN’IN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ
Atakan’ın bu önlenemez yükselişi devam ederken hasta bir çocuğun ve ailesinin yaşadıkları, dünyanın neresine giderseniz gidin haber değeri taşıyacak ölçüde olmasına rağmen görmezden geliniyor. O çocuk kanser hastası Ahmet Burhan. İki yıldır kemik kanseriyle mücadele ediyor. Hastalığı kritik aşamada. Almanya’da tedavi imkanı doğdu, çok yüksek bir tedavi masrafı istenmesine rağmen kampanya yapılarak 50 Euro toplandı ama Ahmet buna rağmen bu imkandan yararlanamıyor. Babası hapiste. Annesinin yurt dışı yasağını bir mahkeme kaldırıyor, öteki tekrar yasak koyuyor. Anne ve baba Cemaat soruşturması geçirdiği için Ahmet’e canı pahasına bir ‘bedel’ ödeteliliyor.
Atakan’ın başına üşüşen medya, Ahmet’in yaşadığı haksızlık, vicdansızlık karşında sus pus. Aslında iki çocuk da herhalükarda öldürülüyor. Biri kontrolsüz yüceltilerek, diğeri görmezden gelinerek.