22 Aralık 2019
Bir ay önce çene kanseri ameliyatı oldu. O halde mahkemeye çağrıldı, mahkemede düşüp bayıldı ama yine de tutuklandı.
8 AY ÖNCE GÖZALTINA ALINDI
Kasım ayında kanser teşhisi konulan Ayşe Özdoğan (32),
Cemaat soruşturmaları kapsamında, önce 8 Nisan 2019’da eşiyle birlikte
Antalya’da gözaltına alındı. O dönemde, kalbi delik dünyaya gelen 6
yaşındaki oğlu Burak Hamza’nın durumu göz önünde bulundurularak adli
kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Edebiyat öğretmeni eşi İlker Özdoğan
ise tutuklanıp Antalya Döşemealtı Cezaevine gönderildi.
31 Temmuz 2019’da Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk
mahkemesi görülen Özdoğan son bir aydır sağlık sorunlarıyla uğraşıyordu.
Kanser teşhisi konulmuştu ve ağır bir çene ameliyat geçirmişti. 4
Aralık 2019’da mahkemeye hastalığına dair belgeler sunulmasına,
ameliyatlı olduğunu söylemesine, hatta o gün mahkemede düşüp bayılmasına
rağmen 12 Aralık 2019’da tutuklandı.
Kardeşine zulüm edildiğini söyleyen Ayşe Özdoğan’ın ablası
Emine Erdem, kardeşiyle yaptığı son telefon görüşmesini ve heyet raporu
almak için verdikleri mücadeleyi BOLD Medya’ya anlattı.
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Felsefe bölümünden
mezun olan Ayşe Özdoğan, Isparta’da 1,5 yıl kadar özel bir yurtta müdür
yardımcılığı yaptığı için örgüt üyesi olduğu iddiasıyla yargılanıyor.
Bir çocuk sahibi olan Ayşe Özdoğan’ın oğluna teyzesi bakıyor.
5 SAAT SOĞUK HASTANE ODASINDA BEKLETİLDİM
5 SAAT SOĞUK HASTANE ODASINDA BEKLETİLDİM
Emine Erdem: “Kardeşim ile dün telefon görüşmemiz vardı. Salı günü hastaneye götürüldüğü için görüşememiştik. Dediği şey şu: ‘Beni Akdeniz Üniversitesi Hastanesine götürdüler. Sabah dokuzdan saat ikiye hastanenin soğuk nezaretinde kadar beklettiler. Doktorların bana ilk sorduğu şey, ne rahatsızlığın var değil, sen hangi konudan yargılanıyorsun oldu.’
12 KASIM’DA AĞIR BİR AMELİYAT GEÇİRDİ
Kardeşim 12 Kasım’da ameliyat oldu. Tomografi sonucuna
göre çenesinde ve yüzünde kitle olduğu anlaşıldı. Sonra doktor EMAR da
çekmemiz gerekiyor ama şimdi onu beklemeyelim, senin durumun acil. Beş
ay sonra gelsen senin için bir şey yapamazdık. Beyne ulaşırdı dedi. Biz
bu kadar ağır bir ameliyat olacağını beklemiyorduk. Doktor hatta çok
kanaması oldu, az kalsın bırakacaktım dedi. Bu durumdaki bir kadın şu an
cezaevinde.
Ayşe Özdoğan, tutuklanmadan 5 gün önce oğlu Burak Hamza (6) ile. Kanserli kadın, güneşli günde yüzünü korumak için atkıyla dolaşıyor. |
Doktorun söylediğine göre iyileşmesi için en az 1,5-2 ay
geçmesi lazım. Bir bebek gibi düşünün dedi. Ne aşırı soğukta, ne de
aşırı sıcakta kalmaması lazım. Böyle bir insanın 5 saat soğuk nezarette
bekletilmesi ne demek. Kardeşim zaten ayakta duramadığı için tekerlekli
sandalyede hastaneye gidip geliyor. Bu insan kaçacak mı yani! Plastik
cerrahinin asistanları bakmış, ağzının içinin fotoğrafını çekmişler.
Asistanlar diyor ki, biz bu ameliyatı yapıp yapamayacağımızı
hocalarımıza soralım. Mahkemenin bizden istediği heyet raporu. Orada
kalamayacağına dair rapor getirin dediler. Fakat alamadık. Yaptıkları
tek şey, polikliniklere götürmek. Alıyorlar, götürüyorlar, getiriyorlar,
sırf eziyet. Hala heyetin karşısına çıkarılmıyor.
KANSER ÜST ÇENEYE YAYILMIŞ
Kardeşimin çenesinde iki gömülü diş var. Bu gömülü
dişlerden biri göz çukurunun dibine kadar gelmiş ve gözünün önündeki
kemiği zorlamış. Gömülü diş kökleri kitleyi oluşturuyor. Tümör yanağın
iç kısmına kadar dağıldığı yanağın alt kısmı, içi ve gözünün önündeki
tüm kitleyi temizlediler. Ama kanser üst çenenin büyük bir kısmını
kaplamış. Kardeşime söyleyemedim bunu. Doktor üst çenede temiz yer
kalmamış dedi. Ameliyat büyük bir ameliyat, sıkıntı büyük. Tedavisi ne
kadar gecikirse tehlike o kadar büyük. Bütün bunlara rağmen hala hiçbir
şey yapılmıyor.
KALORİFLER YANMIYORDU
Bu hastalıkta moral motivasyon önemli. Yaşadığı ortamın
şartları, psikolojik, biyolojik yorgunluk hepsi sağlığını etkiliyor. 35
kişilik koğuşta yaşıyor. İki tuvalet var. İlk başta kaloriferleri
yanmıyordu. Koğuşta temizlik yapılıyor, toz kalkıyor, hapşırma krizi
başlıyor. Bizim için her hapşırma dikişleri atması demek ki o da büyük
bir tehlike.
Çarşamba günü görüşmeye gittiğimizde, “Ağzımın içinde
akneler oluşmaya başladı. Gargara istedim, o bile daha gelmedi” dedi.
Koğıştaki arkadaşları toplu bir şekilde dilekçe vermişler, kıyafetlerini
yıkayamaz diye. Kabul edilmiş. Haftada bir eşyalarını biz yıkayıp
götüreceğiz. Çorba gibi sıvı ve yumuşak yiyebiliyor. Yiyeceği içeceği,
giyeceği, ortamı çocuk gibi bakılması lazım.
ENFEKSİYON KAPMASINDAN KORKUYORUZ
Şu an tam anlamıyla iyileşebilmiş değil. Enfeksiyon
kapmasından korkuyoruz. Tedavi için ya üst çenenin büyük bir kısmı
alınacak. Ya bacaktan alınan bir kemik dokusuyla birlikte
yerleştirilecek. Ya da protez konulacak. Akdeniz Üniversitesinde ilk yüz
naklini yapan bir çift var. Onları önerdiler ama 50-100 TL arasında bir
ücret istiyorlarmış.
HAKİM, DAHA ÖNCE NİYE AMELİYAT OLMADIN DEDİ
Kardeşim 12 Kasım’da ameliyat oldu. 13’ünde mahkemesi
vardı. Biz hastanede yattığına dair, tomografi belgesini ve bandrolü
götürüp teslim ettik mahkemeye. Hakim “Daha önce bu ameliyat niye
gerçeklemedi” dedi. Hastanede olduğu bilinmesine rağmen, bir sonraki
mahkemeye gelmezse yakalama kararı çıkartılsın dedi.
MAHKEMEDE DÜŞÜP BAYILDI
20 gün sonra tekrar bir mahkeme oldu. 4 Aralık 2019’daydı.
Bu mahkemede kanser teşhisi konulduğunu söyledik, tüm belgeleri teslim
ettik. Kardeşim o mahkemede dedi ki “Hakim bey ben daha önceki
mahkemelerimde kaçmadım. O zaman hastalığım belli değildi. Şu anda
hastayım. Nereye gidebilirim ki. Kaçma ihtimalim yok” dedi.
Bütün bunları söylemesine rağmen, hatta mahkeme salonunda
bayılmasına rağmen, çünkü ayakta duramıyordu. Ve oradaki görevliler
yüzüne vurarak ayıltmaya çalışıyorlar. Ameliyatlı kadının yüzüne
vuruyorlar. 12 Aralık’a ertelediler mahkemeyi ve orada da zaten
tutuklandı.”
Ayşe Özdoğan’ın eşi İlker Özdoğan 8 aydır aynı cezaevinde tutuklu bulunuyor. Oğulları Burak Hamza’ya teyzesi bakıyor. |
Ayşe Özdoğan'ın ablası Emine Erdem'in u çağrısından bir gün sonra kardeşiş tahliye edildi.