2 Kasım 2014
Dünyaca ünlü Çinli piyanist Lang Lang, önceki akşam Zorlu Center Ana
Tiyatro'da bir saat sahnede kaldı. Konserine Robert Schumann'ın bir
bestesini, Ermenek'teki maden işçilerine adayarak başlayan sanatçı,
performansının sonunda koltuğunu, Türkiye'nin gelecek vaat eden
sanatçıları arasında gösterilen 11 yaşındaki Kaan Baysal'a bıraktı.
Birçok Uzakdoğulu gibi dünyaca ünlü Çinli piyanist Lang Lang da Türkiye'ye hayran ve sonsuz bir sevgiyle bağlı. Bunu bir kez daha önceki akşam Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi'ndeki konserinde ispatladı. Gerçi sevgisini ilk kez 2003 yılında ülkemize geldiğinde göstermişti. O zaman kendisine eşlik edecek Kuzey Almanya Radyo Senfonisi ve şef Christoph Eschenbach, bombalama olayları nedeniyle konserden vazgeçmelerine rağmen, o biletini iptal etmemiş, İş Sanat'ta sahneye çıkmıştı.
Lang Lang Türkiye'ye üçüncü kez geliyor ve
bundan sonraki gelişinin planını şimdiden yaptığını konserden bir gün
önce Çırağan Sarayı'nda düzenlenen basın toplantısında duyurdu.
İstanbullu müzikseverler önceki akşam Ana Tiyatro'yu doldurmamış olsa da
sanatçı, değerli bir duyarlılık göstererek konserine Robert Schumann'ın
bir bestesini, Ermenek'teki maden işçilerine adayarak başladı.
Sanatçının, madendeki su baskınında mahsur kalan ve hâlâ haber
alınamayan 18 işçi için çaldığı kısa eser, bir ağıt gibi yankılandı
salonda. Sonra Frederic Chopin'in (1810-1849) dört baladı ile devam etti
performansına. Ayaklarını sigortalatan futbolcular gibi ellerini
Allianz Türkiye'ye sigortalattığını söyleyen sanatçı sahnede bir saat
kaldı ve bu sürede neden parmaklarını güvence altına aldırdığını
ispatladı. Bu kısa zaman diliminin son on beş dakikasını ise Türkiye'nin
gelecek vaat eden sanatçıları arasında gösterilen 11 yaşındaki piyanist
Kaan Baysal'a ayırdı. Açıkça belirtmek gerekirse, önceki akşam herkes
ünlü bir piyanisti dinlemeye gelmişti, çok heyecanlıydılar, karşılarında
Time Dergisi’nin “Dünyanın En Etkili 100 İnsanı” listesinde yer alan
bir sanatçı vardı, fakat Lang Lang'dan daha çok alkışı Kaan aldı. Konser
sırasında fotoğraf çekmek ve kayıt yapmak yasak olduğu halde, Chopin'in
iki eserini çalmak üzere piyanonun başına geçen Kaan'ın o anını
ölümsüzleştirmek için herkes telefonlarını çıkardı.
Lang Lang, Kaan piyanonun başına geçtiğinde
onu arkasında oturarak izledi ve bir ara, bir elini çenesinin altına
dayayıp, diğerini dizine koyduğunda bizi gülümseten bir kare oluştu.
‘Çok dertli tabii, ne de olsa kariyeri tehlikede' diye düşünmeden
edemedik. Latife bir yana ünlü sanatçı, bugüne kadar pek çok ödül aldı
ama kariyerinde asıl odaklandığı noktanın müzik projesi olduğunu
söylüyor. 5 yaşındayken ailesi kendisine nasıl destek olduysa aynı
şekilde o da yetenekli çocuklara destek olmak istiyor. Bu amaçla 2008'de
Lang Lang Uluslararası Müzik Vakfı'nı kurdu. Allianz Türkiye ile
birlikte hayata geçirdikleri ‘Allianz Gençler Müzik Kampı'yla hayalini
gerçekleştiriyor. Her yıl dünyanın her yerinden seçilen 12 yetenekli
genç, bu kampta onunla bir hafta vakit geçiriyor. Kaan da işte bu
projenin bir parçası. Bu yıl 10-16 Kasım arasında Barcelona'da yapılacak
kampa Türkiye'den Kaan Baysal gidecek. Lang Lang'ın, Kaan'ı sahnede
gururla takdim etmesinin ve notaları nasıl bastığını geriden titizlikle
dinlemesinin nedeni buydu. Bundan sonraki tüm alkışlar Kaan Baysal'ın
olsun. ‘Müziğin geleceği için 1 olmak' projesi tam da bunun için
yapılıyor…
Dünyaca ünlü Çinli piyanist Lang Lang, konserinin son 15 dakikasını Türkiye’nin gelecek vaat eden sanatçıları arasında gösterilen 11 yaşındaki piyanist Kaan Baysal’a ayırdı. |
Lang Lang, konserden bir gün önce Çırağan Sarayı'nda düzenlenen basın toplantısına katıldı.
HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ
|