11 Eylül 2014
ABD'den Dany Rodriguez Portland, Hollanda'dan Elsje van der Ploeg, Yusuf Akkaya, Angelina Zolotaya, Rusya'dan Tatian Kirillova, Katy Savelyeva, Güney Afrika'dan Larissa Don, Fransa'dan Levent Acar, İsviçre'den Ebru Özel, New York'tan Hümeyra Mavruk, Türkiye'den Atilla Can ve daha birçok ebru sanatçısı bu yılın başından itibaren UNESCO'nun Paris'teki merkezine ebru yağdırıyor.Tek bir amaçları var. Ebru sanatının, somut olmayan kültürel mirasa alınmasını ve her yıl eylül ayının ikinci cumartesi gününün dünyada ebru günü olarak kutlanmasını sağlamak. Ebru postalama işi Kasım 2014'e kadar devam edecek. Çünkü, Kasım 2014'te UNESCO'da 9. Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetler Arası Komite Toplantısı'nda ebru sanatına dair içerik görüşmeleri yapılacak ve daha önceden nasıl ki Karagöz ve Hacivat UNESCO tarafından koruma altına alındı ise ebru da uluslararası bir kurum tarafından tescillenmiş olacak.Aslında Türkiye'de 3 yıldan bu yana Dünya Ebru Günü kutlanıyor. 2012'de İstanbul'da, 2013'te Gaziantep'te kutlandı. Bu yıl ise 13 Eylül Cumartesi günü Trabzon'da yapılacak olan Dünya Ebru Günü etkinliklerine 10 ülkeden 300 ebru sanatçısı katılacak. Etkinlik kapsamında paneller düzenlenecek, sergiler açılacak. Ebru sanatının UNESCO tarafından koruma altına alınması için 2009'dan beri uğraşan, ayrıca Dünya Ebru Günü'nü düzenleyen ebru sanatçısı Atilla Can yaptığı çalışmaları anlattı:
Dünya Ebru Günü projesi nasıl başladı?
Dünya Ebru Günü, ilk kez 2012 yılında İstanbul'da “Ebru, suya yazılan bir aşk hikâyesi”dir diyerek başladı. Ardından 2013 yılında Gaziantep'te “Sesler ve Renkler” başlığıyla devam etti. Şimdi de Trabzon'da “Sudaki Tılsım” diyerek 10 ülkeden 300 sanatçı buluşacak. 2009 yılından beri, ebru sanatımızın gelecek kuşaklara aktarılması, ebru sanatımızın kültürel miras envanterine kaydolması, dünyada her yıl eylül ayının 2. cumartesi gününün “Dünya Ebru Günü” olması için gayret sarf ediyorum.
Neler yapıyorsunuz, UNESCO boyutu nasıl gelişti?
Bu projemi yıllardır yazdığım maillerle, dilekçelerle, mektuplarla, telefon görüşmelerimle başta UNESCO Paris Merkez, Birleşmiş Milletler Cenevre, T.C. Cumhurbaşkanlığı, T.C. Başbakanlık, T.C. Kültür Bakanlığı, Türkiye UNESCO Milli Komisyonu'na, UNESCO Paris daimi temsilciliğimize anlatmaya çalışıp desteklerini istedim. Başlattığım projemden yaklaşık 3-4 yıl sonra ebru sanatı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından çalışmalara başlanıp Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’ne alındı. Ayrıca dünyadaki ebru sanatçılarından UNESCO’nun merkezine ebru göndermelerini organize ettim.
Ne yaptınız tam olarak?
Dünyanın birçok ülkesinden ebru sanatçısı UNESCO Paris merkeze ebrularını gönderdiler, kendilerinden ve ebru sanatından bahsettiler. Amaç ebru sanatı adına farkındalık yaratmak, dünyanın her tarafında tanınan bir sanat olduğunu göstermekti. UNESCO kuruldu kurulalı bu kadar çok ebru UNESCO Paris merkez binasına gitmemiştir.
UNESCO'daki son durum nedir şimdi?
Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’ne alınan ebru ile ilgili hazırlanan bir dosya geçen yıl UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras bölümüne sunuldu. Şu an, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamındaki Ebru Adaylık Dosyası, UNESCO Paris'te teknik olarak geçti ve Kasım 2014'te 9. Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetler Arası Komite toplantısında içerik ile ilgili görüşmeler yapılacak.
HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ