13 Aralık 2014
Bu akşam Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu'nda Mevlânâ Haftası nedeniyle “Şeb-i Arus İstanbul 2014” töreni yapılacak. Biletix'ten satışa çıkan ve saha içi VIP
biletlere 235 TL değer biçilen gecenin konukları; Taşkın Sabah
Orkestrası eşliğinde Sami Özer, Yavuz Bingöl, Mustafa Ceceli, Alişan ve
Yusuf Güney. İçi boşaltılan Şeb-i Arus'lardan, havaalanlarında,
kafelerde, mağaza açılışlarında yapılan sema törenlerinden Mevlevi
camiası yıllardır rahatsız. Mevlânâ Celaleddin Rumi'nin ‘düğün gecesi'
diye ifade ettiği Şeb-i Arus'un anlamından uzaklaştırılarak şova
dönüştürülmesini kimse tasvip etmiyor. Fakat anmaların her geçen yıl
ruhunu yitirdiği açık. Gecenin tanıtım metninde yazan şu cümleler
sorunun vahametini gösteriyor: “Manevî hazzın doruklara çıktığı anlarda,
karşınıza Mevlânâ'yı ve öğretilerini bizlere hissettirecek Mutrib ve
Sema Heyeti sahne alacak. Semazenler eşliğinde ayaklarınız yerden
kesilip, öze dönüş yolunuzda yine musiki sizi yalnız bırakmayacak.”Bu akşamki konserle ilgili sosyal medyada, “Üstatlar! İşin kötüsü, organizasyonun içinde bu işin eğrisinin ve doğrusunun nasıl olduğunu veya nasıl olması gerektiğini iyi bilenlerin olması ne garip.” şeklindeki cümleler tartışmayı ve rahatsızlığın boyutunu artırıyor. İlahi performansları ve düetlerle süslenen Şeb-i Arus'un birkaç senedir protokol konuşmalarıyla nutukların atıldığı siyasi arenaya dönüştürülmesi ise işin başka boyutu. Uzun yıllardır yaptığımız gibi, konuyu gündeme getirmek için camianın ileri gelenlerini aradık. Sadece iki kişi konuşmaktan çekinmedi. Görüşme talebimizi reddetmek için, ‘Zaman'ın bugüne kadar Mevleviliğe gerekli ilgiyi göstermediği' bahanesine sığınarak talihsiz açıklamalarda bulunanlara ise sadece gülümsedik.
'Tasvip etmiyorum, gidişat iyi değil'
Dr. Emin Işık (Akademisyen, ilahiyatçı yazar): “Sema ibadettir, zikirdir, folklorik bir hareket değildir. Bu törenlerde yapıldığı zaman folklorik bir hadise, eğlence unsuru oluyor. İbadeti eğlence haline getirmek hiçbir gelenekte yoktur. Bakın Bektaşiler semahı ayağa düşürmüyorlar. Sadece dergahta yapıyorlar. Otel ya da mağaza açılışında semah yaptıklarını hiç gördünüz mü? ‘O bizim ibadetimizdir, ancak dergâhta olur' diyorlar. Ben de aynı şeyi söylüyorum. Sema ibadettir, ancak mevlevihanede, dergâhta olur. Bu gösterileri, konserleri tasvip etmiyorum, beğenmiyorum, gidişat iyi değil. İbadet, zikir kutsal bir şeydir, onu böyle folklorik hale getirerek değerini düşürmek doğru olmaz. Kutsalsa saygı göstermek lazım.”
'Part time Mevlevî sanatçısı olunmaz'

HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ