20 Aralık 2017 Çarşamba

Fotoğraf efsanesi Magnum 70 yaşında

20 Aralık 2017 
 Her on yılda bir kutlama yapan ünlü fotoğraf ajansı Magnum Photos, 70. yılını çeşitli etkinliklerle kutluyor. Frankurt'taki Leica Gallery'de açılan "Magnum Photos At 70: Past, Present, Future" sergisi yüz yıla damga vuran olayları ve fotoğrafçılarını buluşturuyor.
 Nikos Economopoulos, Türkiye, Central Anatolia. 1988.
 2017, ünlü fotoğraf ajansı Magnum Photos'un 70. yıldönümüydü. Her on yılda bir kutlama yapan ajans bu yıl da geleneğini bozmadı. Robert Capa, Henri Cartier-Bresson, George Rodger ve David Chim Seymour tarafından 6 Şubat 1947’de kurulan ajans, 70. yaşını çeşitli etkinliklerle, sergilerle ve yayınlarla kutladı. ABD, İngiltere, Çin, Hong Kong, İzlanda, Fransa, Avusturya, Slovenya ve Almanya bu kutlamalara katıldı. Ajansın efsane fotoğraf sanatçılarının retrospektifleri, tematik sergiler yıl boyunca pek çok ülkede açıldı. 2017’nin bitimine çok az kala programlar hâlâ devam ediyor. Hatta 2018’e sarkmış durumda.

 24 Kasım’da Frankurt’taki Leica Gallery‘de açılan “Magnum Photos At 70: Past, Present, Future” sergisi, galerinin ve Alman Borsası’nın (Deutsch Börse Photography Foundation) koleksiyonundan yaklaşık 50 kareye yer veriyor. 1999’dan bu yana çağdaş fotoğrafa odaklanan Deutsch Börse Photography Foundation’ın koleksiyonunda 120’den fazla uluslararası sanatçının bin 700 eseri bulunuyor. Frankurt Leica Gallery ise Nikos Economopoulos, Philip Jones Griffiths, Elliott Erwitt, Thomas Hepker, Bruno Barbey, Henri Cartier-Bresson, Werner Bischof, Inge Morath, Rene Burri, Guy Le Querrec, Ernst Haas, Paul Fusco’nın karelerine yer açıyor. Sergide, Thomos Hoepker’in 1966’da çektiği Muhammed Ali portresi ve 11 Eylül’de ikiz kulelerin yıkılışını karşı kıyıdan belgeleyen ‘9/11’ karesi, Elliott Erwitt’in 1964’te Küba’da çektiği, elinde purosuyla Che Guevara gibi efsane fotoğrafların yanı sıra Erzurum’dan, Kars’tan, Diyarbakır’dan da kareler var.

1980’lerin ortalarından 90’lara kadar Türkiye’yi ve Balkanları fotoğraflayan Yunanistanlı fotoğraf sanatçısı Nikos Economopoulos, 1991 yılında Erzurum yakınlarında top oynayan iki Kürt çocuğuyla karşılaşır ve onları futbolcuların maça çıkmadan önceden verdiği klasik pozlardan birini verdirerek çeker. 1988’de orta Anadolu’da, beyaz elbiseli küçük bir kız çocuğu objektifine gülümser. 1990’da ise yolu Kars’ın bir köyüne düşer. Karşısında soğuktan buz kesmiş yüzleri ve endişeli gözleriyle uzaklara bakan çocuklar vardır. Economopoulus, bu fotoğrafları çekerken yaşadıklarını daha sonra ‘Kendimi orada evimdeymiş gibi hissettim.“ diyerek anlatır. Sergide yer alan bu üç kareye bakarken aklımızda ‘o çocuklar kimbilir şimdi nerede?’ sorusu vardı. Onlar da Anadolu’nun bağrından koparılmış, yerlerinden yurtlarından edilmiş miydiler acaba?

Nicos Economopoulus, Near Erzurum, Young Kurds, Turkey 1991

Economopoulos_Kars_Village_Normads_Turkey 1990

Philip Jones Griffiths’in Vientam’da, Werner Bischof’un 1951’de Kore Savaşı’nda çektiği kareler serginin etkileyici fotoğrafları arasında. Dünyanın her yerinden savaşı belgelemeye gelen, ellerinde fotoğraf makinesi bulunan gazeteciler, Magnum Photos’un 70 yıllık tarihini anlatan en güzel karelerden. Tabi ki Griffiths’in de en önemli fotoğrafları arasında.

Werner Bischof, Reporter der Weltpresse, Kaesong, Korea 1952

Robert Capa’ya özel
70. yıl kutlamaları çerçevesinde Robert Capa adına iki retrospektif sergi hazırlandı. İlki Ağustos 2017’de Slovenya’da açıldı. İkincisi ise 23 Aralık’ta Çin’de başlayacak. Xie Zilong Resim Sanat Merkezi’ndeki sergi, Capa’nın II. Dünya Savaşı’nda çektiği kareler ile birlikte ressam ve yazar dostlarının fotoğraflarına yer verecek. John Steinback, arkadaşı Robert Capa için, “Bir toplumun dehşetini bir çocuğun yüzünde gösterebilmişti.” diyerek onun fotoğrafı ve duyguyu birleştirebilen kabiliyetine dikkat çeker. Capa’nın savaş fotoğrafları bir döneme tanıklık açısından gerçekten çok kıymetli.

Ernest Hemingway, William Faulkner, Henri Matisse ve Pablo Picasso gibi isimlerle yakın dostluklar kuran Capa, onları atölyesinde ya da yaşadıkları şehirlerde fotoğraflıyor. Bu karelerin pek çoğuna aşinayız. Picasso’nun sahilde bir kadına tuttuğu güneş şemsiyeli fotoğrafını ya da Matisse’nin uzun fırçasıyla resmine yaptığı müdaheleyi gösteren kareler klasikleşti.

Magnum Photos, bugüne kadar fotoğraf sanatına ve dünya tarihine 70 yıllık bir arşiv bıraktı. New York, Londra, Paris ve Tokyo’daki ofisleri ve 15 acentasıyla tüm dünyaya fotoğraf geçerek arşivini her gün güncelliyor. Büyük bir fotoğraf kütüphanesine sahip olan www.magnumphotos.com'da yaklaşık bir milyon kare var. Magnum Photos’un 70 yıllık hikayesine bugüne kadar 92 sanatçı katkıda bulundu. Bugünkü üye sayısı ise 49. Türkiye’den Ara Güler, 1953’de Henri Cartier Bresson ile tanışarak Paris Magnum Ajansı’na katıldı ve İsmet Inönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russel, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile röportajlar yaptı ve fotoğraflarını çekti. Bunları Magnum Photos aracılığıyla yayınladı. En ünlüsü fotoğrafçılara çok az poz veren Picasso röportajıydı.

Günümüzde ise Emin Özmen, Magnum Photos’un aday fotoğrafçıları arasında girmeyi başardı. Geçtiğimiz temmuz ayında adaylığa kabul edilen Özmen, ajanstan 2015’te mülteci kriziyle ilgili projesi için fon almıştı. Umarız Türkiye’den birçok foto-muhabiri Magnum’un üyesi olur. Fotoğrafla tarih yazan ajansa daha nice seneler… ozarslansevinc@gmail.com