30 Temmuz 2015 Perşembe

İstanbul'daki Suriyeli sanatçılar

30 Temmuz 2015 
Savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, sokaklarda, çarşı pazarda gördüğümüz insanlardan ibaret değil. İçlerinde sanatçılar, yazarlar, eğitimciler var. İşte onlar bir belgesele konu oldu. Bilal Alirıza'nın yönettiği 'Selam' belgeselinin amacı, Suriyeli sanatçıları görünür kılıp Türkiye'deki ‘kötü Suriyeli' algısını kırmak, Suriyelilerin yeni yaşamına ortak olmak ve uyum sürecine katkı sağlamak.
Muhammed Zaza (sağda) ve belgeselin yönetmeni Bilal Alirıza.
Sizce de öyle değil mi?.. 50 yıl önce gurbete çalışmaya giden Türklere Almanların bakışı ne ise, bugün de bizim Suriyelilere bakışımız aynı. Çoğu insan, savaştan kaçıp ülkemize sığınan yaklaşık 2 milyon Suriyeliyi semtinde, mahallesinde, hatta pazarda dahi görmek istemiyor. Onları barbar (!), görgüsüz olmakla suçluyor, aşağılıyor. Dilenenlere acımakla-tahammülsüzlük arasında karmakarışık duygular besleniyor. Oysa insan oldukları ve zulümden kaçtıkları unutuluyor. Evet, bir anda apartmanımızda onlarla komşu olduk, sokağımızda Şam Şerif Market, Halep lokantası, SuriyeCell açmalarına alışamadık fakat acılarını anlamak, paylaşmak ve hayatta kalma çabalarına destek olmak zorundayız.

Bilal Alirıza'nın yönettiği “Selam” belgeseli, bu algıyı ve bakışı biraz olsun değiştirmeyi amaçlıyor. Şimdilik 12 bölüm olarak planlanan belgeselin her bölümünde bir Suriyeli sanatçının hayatı ve sanatı anlatılacak. Belgeselin 18 dakikalık birinci bölümü bitti ve YouTube'da dünden itibaren yayınlanmaya başladı. Belgeselin herhangi bir TV kanalı ya da festivalde gösterilme gibi bir durumu bulunmuyor, fakat keşke olsa. Özellikle TRT'nin böylesi iyi niyetli bir çalışmaya sahip çıkmaması anlaşılır değil.

Beyoğlu, Balat ve Sultanahmet gibi semtlere yerleşen Suriyeli sanatçılar, bir süredir merak konusuydu. Belgesel sayesinde daha görünür olacaklar. Bilal Alirıza ve proje koordinatörü Serkan Sevinç, “Selam başlangıç oldu. İstanbul'da yaşayan Suriyeli sanatçıların 25-30'uyla irtibat halindeyiz. Belgeselde savaştan çok buradaki hayata yöneldik. Amacımız Suriyeli sanatçıları görünür kılıp ‘kötü Suriyeli' algısını kırmak.” diyor. 

Selam'ın ilk konuğu ressam Muhammed Zaza, Riyad doğumlu. Suriye'de güzel sanatlar okuduktan sonra 2010'da mezun olan Zaza, bir buçuk yıl aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmış. Suriye hayatının (8 yıl) çok güzel olduğunu söyleyen sanatçı, bir buçuk yıldır Beyoğlu'nda yaşıyor ve diyor ki: “Savaş, bazı sanatçıların sorumluluk duygularını yükseltti. Alanları genişlediği için kendilerini daha çok ispatlamak durumunda kaldılar. Ben de onlardan biriyim.” Belgeselin bundan sonraki bölümlerinde, Halep'te sanat galerisi bulunan Adnan Alahmad, ‘Adım' tiyatro grubu, ressam Naser Nasaan Agha, sinemacı Yahya Abdullah, müzisyenler Karam Aizoug, Yousef Kekhia gibi sanatçıların hikâyelerine yer verilecek.

Ailesiyle birlikte İstanbul'da yaşayan ressam Naser Nasaan Agha, Halep duvarları, mimarisi çalışıyor. Adım tiyatro grubu, ilk önce Arap ve Kürtlerden oluşan 11 kişilik ekiple Eminönü gibi meydanlarda sessiz tiyatro yapmış. Fakat daha sonra ekibin çoğu Avrupa'ya göç etmiş. Şu anda dört kişiden oluşan grup Bağcılar'da yaşıyor ve gösterilerini internetten yayınlıyor. Yahya Abdullah ise Işık Üniversitesi İngilizce psikoloji bölümünde öğretmen. Edebiyatçı ve sinemacı olan Abdullah, geçen yıl İstanbul'da sokakta yaşayan hemşehrileriyle ilgili bir belgesel çekmiş.

Evinde ud var diye IŞİD esir almış
Selam'ın emekçileri belgesele konu olan üç Suriyelinin ismini vermek istemiyor ama hikâyelerinden kısaca bahsediyor. Savaştan sonra bir süre Lübnan'da yaşayıp İstanbul'a yerleşen Suriyeli bir oyuncu, İstanbul'da ilk başta radyoda program sunmuş, şimdi internette mizah programı yapıyor. Müzisyen ailede yetişen ve çocukluğundan bu yana babasıyla Halep'e özgü meşklere katılan ud sanatçısını IŞİD, “evinde ud bulundurmak” suçundan haftalarca esir almış. Şimdi ise İstanbul'da bir müzik grubuyla Halep ve tasavvuf müzikleri yapıyor. Arapça, Türkçe ve Kürtçe şiir kitapları yayınlanan, eski asker bir şair, İstanbul'daki Suriye okulunda din kültürü öğretmenliği yapıyor.

Adonis için Suriye'de özel sergi açtı

Yazar ve şehir tarihçisi Hüseyin Emiroğlu (sağda) ve Adnan Alahmad.
Bize göre belgeselin en ilginç konuklarından biri, Halep'teki Kaleemat Sanat Galerisi'ne ve yaklaşık bin eserden oluşan koleksiyonuna kilit vurup bir buçuk yıl önce İstanbul'a yerleşen Adnan Alahmad. İki çocuğu ve eşiyle Halkalı'da yaşayan Alahmad, galerisini kapatmış ama İstanbul'da birkaç yerde şube açmış, açıyor. Mesela Kuzguncuk'taki Zahir restoranın (Ekmek Teknesi dizisinin çekildiği bina) duvarlarında koleksiyonunun bir kısmı sergileniyor. Zahir'deki tablolardan birinde Adonis adıyla da bilinen Suriyeli ünlü şair ve denemeci Ali Ahmet Sait Eşber (1930) var. Adonis için Suriye'de özel bir sergi düzenleyen Alahmad'ın koleksiyonunda,  Avrupa'da, Amerika'da bilinen, sergiler açan Sabhan Adam, Şerif Maden gibi sanatçıların eserleri de bulunuyor. Alahmad, yakında Adonis ile ilgili bir de kitap yayınlayacak.

     Yazar ve şehir tarihçisi Hüseyin Emiroğlu ile ortak çalışan Adnan Alahmad, geçtiğimiz ocak ayında Marmara Üniversitesi Rektörlük Sanat Galerisi'nde, kızının resimlerinin de yer aldığı bir sergi açmıştı. Kasım ayında eserlerini Gaziantep SANKO Sanat Galerisi'ne götürecek. 1 Ağustos Cumartesi günü ise üç aylığına anlaştığı Ümraniye'deki alışveriş merkezi Canpark'ta da Suriyeli ve Arap ressamların eserlerini sergileyecek. Alahmad, Suriye sanatını ve sanatçılarını tanıtmak için yoğun çaba sarf ediyor. Fakat henüz ne Suriyeli sanatçılar Türkiye sanatını, ne de bu toprakların sanatçıları Suriye sanatını tanıyor.

HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ