16 Kasım 2013 Cumartesi

Kültür başkentlerinin ortak sorunu: Şehirlerin kültürel altyapısı eksik

16 Kasım 2013
“Kültür alanında karşılaştığınız en önemli üç engel nedir?” Bu soru, dün sona eren Dünya Şehirleri Kültür Forumu’na katılan 22 ülkenin kültür yöneticilerine soruldu. Ortaya altı sorun çıktı fakat forumda bütün kültür şehirlerini kilitleyen ilk iki noktaya dikkat çekildi.
Dünya Şehirleri Kültür Forumu Direktörü Paul Owens.


Kültür-sanata yatırım yapılmaması, yatırımcı bulunamaması ya da kültür-sanat etkinliklerinin belli çevrelerde sıkışıp kalması, halka inememesi gibi sorunların sadece ülkemizde olduğunu sanıyoruz. Oysa dünyadaki bütün kültür şehirlerinin kilitlendiği nokta aynı. Bu sonuç, İstanbul'da dün sona
eren Dünya Şehirleri Kültür Forumu'nun ilk zirvesinde ortaya çıktı. TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün ev sahipliğinde iki gün süren forumun açılışı önceki gün İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu'nda yapıldı. 22 dünya şehrinin kültür yöneticilerinin katıldığı forum öğleden sonra Ortaköy Feriye Lokantası toplantı salonunda devam etti.

    Amsterdam, Berlin, Bogota, Buenos Aires, Hong Kong, Johannesburg, Los Angeles, Londra, Meksiko, Montreal, Moskova, New York, Paris, Rio de Janeiro, Roma, Sao Paulo, Seul, Şanghay, Singapur, Tokyo, Toronto'yu temsil eden yöneticiler arasında Londra Belediyesi Kültür Başkanı Justine Simons, Los Angeles İl Sanat Komisyonu Yöneticisi Laura Zucker, Güney Afrika Görsel Sanatlar Direktörü Joseph Gaylard, Buenos Aires Kültür Bakanlığı Danışmanı Sofia Castro gibi isimler bulunuyor.

    İstanbul'un kurucu üye olarak yer aldığı ilk forumun ana teması, metropollerin başarısında kültürün oynadığı temel rol ve bu alandaki sorunlardı. Sunumlardan ve tartışmalardan ortaya çıkan en önemli sonuç, Dünya Şehirleri Kültür Forumu Direktörü Paul Owens'ın tüm yöneticilere sorduğu “Kültür alanında karşılaştığınız en önemli üç engel nedir?” sorusu etrafında şekillendi. Yöneticilerin verdiği cevaba göre karşılaşılan 6 sorun belirlendi. Fakat Owens, 22 şehrin yoğun bir şekilde yaşadığı iki noktaya dikkat çekti.

    İlki, kültürel altyapı sorunu. Yatırımcı bulunamaması, nasıl yatırım yapılacağının bilinememesi, şehirler inşa edilirken kültürün bu yapıya entegre edilmemesi... Yöneticiler, “Kültürel altyapıyı nasıl geliştirebiliriz ve şehrin diğer aktörlerini bu yapıya nasıl entegre edebiliriz?” soruları etrafında deneyimlerini paylaştı.

    İkincisi, kültür-sanat etkinliklerinin halka ulaşamaması. Halkı kültür sanata çekmek, üretime ve tüketime katılmasını sağlamak konusunda diğer şehirler de oldukça zorlanıyor. Owens, 22 şehrin aynı noktalarda kilitlenmesini şöyle açıklıyor: “Kültür başkentlerinin ortak noktası hem çok zengin hem de çok fakir insanların bir arada yaşaması. Dolayısıyla dünya şehirleri çok kutuplaşmış şehirlerdir ve gittikçe daha çok kutuplaşıyor, zenginle fakir arasındaki ayrım artıyor. Kültürel yatırımlar parayla yapıldığı için zenginleri yani parası olanları daha çok çekiyor, fakir halkı kültüre çekmek zorlaşıyor. Bu durum sanatçılar için de geçerli. Parası olan, network'ü güçlü sanatçılar üretimde bulunabiliyor, diğerleri seslerini duyuramıyor. Kültürel strateji oluştururken, herkesin kültürel hayata katılımı planlanmalı. Herkesin kendisini ifade edebileceği kültürel politika üretilmeli.”

    Karşılaşılan diğer zorluklardan biri de kültürel çeşitlilik. Farklı etnik grupların fikirlerinin, üretimlerinin kültür hayatına yansımasının zorluğu. Bir diğeri eğitim ki, bu sorun sanatçıların ve halkın eğitimi olarak ikiye ayrılıyor. Üçüncü sorun ortak çalışma zorluğu. İstanbul'da öne çıkan en önemli sorunun bu olduğunun belirtildiği toplantıda, kamu, özel sektör, sivil toplum örgütlerinin karar alma aşamasında birlikte hareket edememeleri kültür sanatın etkisini zayıflatıyor. En sonuncusu ise üretilen sanatın halka sunulması.

Türkiye’deki kültür istihdamının yüzde 40’ı İstanbul’da

Küçük Ayasofya Müzesi
Dünya Şehirleri Kültür Forumu, geçen yıl Londra’da kuruldu. Fakat temeli 2008’de Londra Belediye Başkanı’nın “Londra’da kültür ne durumda? Diğer kültür şehirleriyle kendimizi karşılaştırırsak durumumuz nedir?” diyerek bir araştırma başlatmasıyla atılıyor. Araştırmada New York, Paris, Tokyo, Şanghay ve Londra’nın kültür sanat hayatı karşılaştırılıyor. Bu şehirlerde kaç müze, tiyatro, sinema, kütüphane var, ziyaretçi sayıları nedir, şehirde yılda kaç etkinlik gerçekleştiriliyor, kimler geliyor vs. gibi konular araştırılıyor. Londra Belediyesi, 2011’de bu araştırmayı genişletmek istiyor. Bu kez 10 şehrin kültür envanteri çıkarılıyor. 2012 ise on şehrin kültür yöneticileri ilk önce Şanghay’da, sonra da Londra’da bir araya gelip Dünya Şehirleri Kültür Forumu’nu kurmaya karar veriyor.

    İstanbul’un kurucu üyeler arasında yer aldığı forumun hedefi, dünya şehirlerinin kültür yöneticilerini bir araya getirip karşılaşılan zorlukları anlatmak, başarılı paylaşmak, karşılıklı tecrübe aktarımını sağlayabilmek. 14-15 Kasım’da gerçekleştirilen zirve bu kararın ilk toplantısıydı. Forumun üye sayısı bir yılda iki katına çıkmış. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili’nin verdiği bilgiye göre Londra Belediyesi’nin hazırlattığı rapor, forum kurulduktan sonra güncellendi. Şu anda 22 şehrin kültür envanteri http://www.worldcitiescultureforum. com’da yayınlanıyor. Üç yılda bir güncellenmesine karar verilen raporun verileri arasında kültür ekonomisine ait bilgiler de mevcut.

    ‘Kültüre nasıl para yatırılıyor, nasıl bir akış var, ne kadar insan kültür alanında istihdam ediliyor, kültür ekonomisi şehirler için ne kadar önemli’ gibi sorular bu raporun cevapladığı sorular arasında. Raporda İstanbul’u ilgilendiren iki önemli bilgi bulunuyor: 1) İstanbul’un genel iş istihdamının yüzde 4’ü kültür alanında. 2) Tüm Türkiye’deki kültür istihdamının yüzde 40’ı İstanbul’da.

HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ