1 Ocak 2016 Cuma

Cem Yılmaz’ın, oğlu korkmasın diye ters çevirdiği duvarındaki tablo *



Cem Yılmaz’ı herkes komedyen diye sever, filmlerini sever, esprilerine bayılır, ben kendisini resim koleksiyoneri olduğu için takip ediyor ve seviyorum. Resim sevgisi hoşuma gidiyor. Acaba kaç resmi ve koleksiyonunda hangi sanatçılar var diye merak ediyorum.

Yılmaz, arabalara verdiği paralarla gündeme geliyor ya, valla o paraların daha alasını bence resimlere yatırıyor. Gözümle görmüşlüğüm var, tam on beş sene önce bir galerinin kapısından girdi, yanındaki sanat danışmanı arkadaşıyla galeride devam etmekte olan Mehmet Güleryüz sergisinden iki resim aldı. Resimlere 7 bin 500’er dolardan 15 bin Dolar ödedi. O zaman için çok yüksek bir rakamdı. Dudağım uçuklamıştı. Aslında fiyatı duyunca kendisinin de biraz içi gitti, derin bir nefes aldı ama bir kere ‘tamam’ dediği için, sanat danışmanına güvendiği için ve elbette sanatçıya da ayıp olmasın diye almış bulundu. Meğer o zamanlar koleksiyonerliğinin ilk yıllarıymış.

O günden beri ne zaman bir Cem Yılmaz röportajı görsem koleksiyonerliğiyle ilgili bir şey anlatmış mı diye bakıyorum. Bu sefer ki röportajı çok ilgimi çekti. Üç ayda bir yayınlanan kültür, sanat, yaşam dergisi Artkolik’in 2015-2016 kış sayısında Sebla Tanık'a verdiği röportajdan öğrendiğime göre, artık Türk ressamlardan kopmuş, internet üzerinden dünyayı takip ediyor ve fazla pahalı işlere yönelmiyor. Sarp Kerem Yavuz, Hollywood minyatürleriyle tanıdığımız Murat Palta, Çağatay Odabaşı, Ray Caesar, Carole Feuerman, Chris Cookey’i yakından takip ediyor. Ray Caesar’ın, şu anda evinin duvarındaki bir tablosunu ise oğlu gelince ters çeviriyormuş. Cümleleri tam olarak şöyle:

“Gariplik ilgimi çekiyor. Ray Caesar diye bir adam var. Çizimleri Rönesans dönemini hatırlatsa da içeride bambaşka bir mevzu dönüyor. Doku ve kompozisyon eski görünümlü ancak yaptığı iş dijital yani çok yeni. Mesela bir eser aldım. Taner Ceylan’ın boksörüne benziyor ama çok daha rahatsız edici. Hafta sonları oğlum geldiğinde korkmasın diye tabloyu ters çeviriyorum. Çıplaklı ilgili değil, kanlı olduğu için…”

 Ceylan’ın o tablosunu hemen hatırlatayım; yüzü gözü kan içinde, ağzından kan fışkıran bir boksörü anlatan ‘Ruhani’ adlı tablo, 2009’da Londra’daki ünlü müzayede evi Sothebys’de 175 bin TL’ye satılmış ve sanatçı da yaşayan en pahalı Türk ressamı ilan edilmişti.

Yani şimdi kafama takılan iki mesele var. İnsan, oğlu görmesin diye sakladığı tabloya kendisi niye bakmak ister? Merak ettim sadece…

Bir de son cümlesindeki açıklaması size de tuhaf geliyor mu, yoksa ben de mi bir gariplik var. Tabloyu çıplak olduğu için değil de, kanlı olduğu için çeviriyormuş. Yani çıplak olduğu için çevirdiğini söylese hakkında ne düşüneceğimizi sandı acaba? Muhafazakar mı, tutucu mu? Ay bu da Twitter anketleri gibi oldu. Hadi gelsin cevaplar... :)

* Bu yazı 1 Ocak 2016'da Zaman Blog'da yayınlanmıştır.

RAY CAESAR VE TABLOLARINDAN....