6 Mayıs 2013 Pazartesi

Osmanlı bina kitabelerini kayıt altına alıyorlar

6 Mayıs 2013
Japon profesör Kayoko Hayashi ve Prof. Dr. Hatice Aynur, beş yıldır ‘Osmanlı Bina Kitabeleri’ adlı bir internet projesi hazırlıyor. Amaçları, son yıllarda hızla artan kitabe yayınlarına rağmen kapsayıcı ve tutarlı bir veri tabanının eksikliğini gidermek. Bugüne kadar medyadan uzak duran Hayashi ve Aynur, hem projelerini hem de nasıl buluştuklarını anlattı.
Bugüne kadar 5 bin 200’e yakın kitabe www.ottomaninscriptions.com’a aktarılmış. Fakat kullanıcılar 477’sinin kimlik kartını okuyabiliyor. FOTOĞRAF: SEVİNÇ ÖZARSLAN
Japonya nere, Türkiye nere… Aramızda 9 bin kilometre var. Uçakla yolculuk 11 saat sürüyor. Bize oldukça uzak ve gidilmesi meşakkatli bir coğrafya. Fakat Japonlarla gönül bağımız çok eski. Yine de Tokyo'nun bir mahallesinde doğup büyümüş bir Japon'un Osmanlı uzmanı olmasını, doktora tezini Fatih dönemi vakfiyeleri üzerine yazmasını, ülkesinde Osmanlıca öğretmesini, bu da yetmiyormuş gibi Üsküdar'ı avucunun içi kadar iyi bilmesini, camileri; isimlerine, sokaklarına hatta kitabelerine kadar ayrıntılı anlatmasını şaşkınlıkla karşılamayalım da ne yapalım!

Üstelik eşi de dilimizi çok iyi konuşan bir Türkolog, kaybolan Türk lehçesi eynü/aynu dili uzmanı. Tokyo Yabancı Diller Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kayoko Hayashi, elbette sıradan bir Japon değil. Bir tarihçi. Uzmanlık alanı Osmanlı tarihi. Özellikle de kitabeler. Bir haftadır İstanbul'da olan ve dün memleketine dönen Hayashi, yılda birkaç kez ülkemize geliyor, İstanbul Şehir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hatice Aynur ile beş yıl önce başladıkları projeleriyle ilgili görüşmelerini halledip geri dönüyor.

Hayashi'nin bu kez Üsküdar Topbaşı Caddesi'ndeki,  Çinili Camii'nin biraz sağında kalan Atik Valide Camii'nin kitabesi üzerine bir randevusu vardı. Aynur, kitabelerin eksik bilgilerini tamamlamanın her zaman kolay olmadığını, bazı kurumların kendilerine zorluk çıkardığını söylüyor. Böyle zamanlarda devreye Kayoko Hanım giriyor. Aynur, “Caminin eski kitabesi kayıp, onu bulmak için kaç kere gittik ama olmadı. Kayoko Hanım'ın dün yaptığı görüşmeden sonra kitabenin 10 yıl önce çalındığını öğrendik.” diyor.

Osmanlı Bina Kitabeleri adlı internet projesi www.ottomaninscriptions.com, son yıllarda hızla artan kitabe yayınlarına rağmen kapsayıcı ve tutarlı bir veri tabanının eksikliğini gidermek amacıyla 2009'da hayata geçirildi. Proje, Osmanlı döneminde inşa edilen tarihi yapılara konulan bütün kitabeleri içeriyor. Hatice Aynur ve Kayoko Hayashi dışında Chicago Üniversitesi Tarih bölümünden Doç. Dr. Hakan Karateke de projenin içinde. Aynur, 1998'de Tokyo Yabancı Diller Üniversitesi Türkoloji bölümüne hoca olarak gidince Hayashi ile tanışmış ve ortak ilgileri olduğunu fark edince kitabelere odaklanmışlar. Projenin ilk beş yılında İstanbul, Edirne ve Bursa kitabeleri kayıt altına alınmış. Daha sonra bütün dünyadaki Osmanlı dönemi kitabeleri siteye eklenecek.

Bugüne kadar 5 bin 200'e yakın kitabe siteye aktarılmış. Ancak biz şu anda 477'sinin kimlik
kartını okuyabiliyoruz. Sitedeki kitabelerin yüzde 82'si İstanbul'dan derlenmiş, bunların da 900'den fazlası çeşme ve sebil, 700'e yakını cami ve 200 kadarı ise tekke, kütüphane, hamam, karakol, nişantaşı ve benzeri binalara ait. Sadece Topkapı Sarayı koleksiyonundan 200 kadar kitabe var.
Osmanlı Bina Kitabeleri sitesinin altyapısı Japonya'da hazırlanıyor. Fotoğraf çekimleri ülkemizde yapıldıktan sonra Japonya'ya gönderiliyor, okunmayan kitabeler bilgisayar ortamında okunur hale getiriliyor. Sonra kimlik kartı ekleniyor. Kimlik kartı çok önemli. İki dakikada hazırlanan bir şey değil. Diyelim ki, Bostancıbaşı Derbendi Menzil Çeşmesi'nin önündesiniz, kitabesini okumak istediniz, Osmanlıcanız yok. www.ottomaninscriptions.com'a tıklamanız yeterli. Kitabenin konulduğu yapıyı kim, hangi tarihte, kimin adına ya da niye yaptırmış, üzerindeki hat'ın türü, tarih beytinin ebced hesabı, binanın yerini gösteren Google haritası… Yani kitabenin dünden bugüne kadar geçirdiği bütün aşamalar kaynaklar taranarak tespit ediliyor. Hem araştırmacıların hem meraklıların işine yarayacak bu çalışmada Japon tarihçisinin emeğinin olması ve 9 bin km uzaktan gelip açılmayan kapıları açması ne kadar manidar! Aynur ve Hayashi'nin, tarihini, kültürünü seven, sahip çıkan okurlardan bir ricası var: “Etrafınızda gördüğünüz kitabelerin fotoğraflarını bize gönderin.”

SELANİK'TEKİ TOPÇU KIŞLA CAMİİ
Osmanlı Bina Kitabeleri projesinin insanlarda bilinç uyandıran bir yanı olduğu muhakkak. Sitedeki çalışmayı fark edip katkıda bulunanlar çok. Ekip, önce Bostancı’da oturan bir kültür meraklısından mail almış. Evinin yakınlarındaki Bostancıbaşı Derbendi Menzil Çeşmesi’nin kitabesinin siteye eklenmesini istemiş. İkinci mail Büyükada’daki Meziki Oteli’yle ilgili. Birkaç sene önce açılan otelin bahçesinde de bir kitabe mevcut. Hatice Aynur, 1866-67 tarihli bir sıbyan mektebi olduğunu belirlemiş. Üçüncüsü 30 Mart 2013’te Selanikli bir belediye görevlisinin gönderdiği, “Bu binayı restore edeceğiz. Üzerindeki kitabeyi okur musunuz?” başlıklı mail. Askerî alandaki binanın, Osmanlı döneminde Topçu Kışla Camii olduğu biliniyor. Kitabesinde yazdığına göre 1836 doğumlu Selanik Valisi Hasan Fehmi Paşa eşi Feride Hanım için yaptırmış ve kitabesine ‘bu cami eşimin namı hatırlansın/ unutulmasın’ diye yazdırmış.
Caminin kitabesi

HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ