25 Nisan 2014 Cuma

Notre Dame de Paris ve mülteciler

25 Nisan 2014
Victor Hugo'nun dünyaca ünlü eserinden uyarlanan Notre Dame'ın Kamburu (Notre Dame de Paris) müzikali Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi'nde önceki gün sahnelenmeye başladı. Fransız yazar Luc Plamondon ile müzisyen Richard Cocciante’nin sahneye koyduğu müzikal, 15 ülkede 3 bini aşkın gösteri yaptı. 4 Mayıs'a kadar 16 kez sahnelenecek müzikal, ülkemizde de büyük bir sorun haline gelen mülteci sorunuyla başlıyor ve çok tanıdık şeylerden bahsediyor.

Çingene Clopin, peşinde pek çok mülteci ile Notre Dame Kilisesi'nin kapısına dayanır ve sığınma talep eder. Katedralin başrahibi Frollo, kralın ordusundan yüzbaşı Phoebus'u kalabalığı dağıtması için görevlendirir. ‘Kahrolsun mülteciler, hırsızlar, dilenciler, yersizler yurtsuzlar' sesleri yükselir birden.

Suriyelilere ülkemizde kapılar sonuna kadar açıldı ama son zamanlarda yüksek sesle söylenen aşağılayıcı cümleler ne kadar tanıdık değil mi? Neredeyse her şehre yayılan ama bir türlü yerleşemeyen Suriyelilerin serzenişini de dile getiriyordu müzikaldeki mülteciler: “Attılar başlarından bizi / Kirli bir mendil gibi / Düşlerimizdi ihanet ettikleri.”

Müzikalin kahramanları, Notre Dame Kilisesi'nin çirkin, kambur, çancısı Quasimodo, genç ve güzel çingene kızı Esmeralda, rahip Frollo, şair Gringore ve kralın askeri Yüzbaşı Phoebus… Bir kadın ve dört aşık. Hikayenin gidişatı ve sonu bütün imkansız aşklar gibi belli. Müzikalde ilgimizi çeken, Victor Hugo'nun altı ayda yazdığı, yaklaşık 600 sayfalık klasikleşmiş eserini; müziği, oyunculukları ve kostümleriyle etkili bir dille sahneye aktarılması ve bütün bunların iki saate sığdırılması. Sıkılmadan, nefes almadan bir müzikal izleyince sahne sanatları/görsel sanatlar alanındaki geriliğimize üzülmemek elde değil.

Müzikalin en etkili sahneleri; Esmeralda'ya aşık olduğu için kendini suçlu hisseden rahip Frollo'nun nefsi ve duyguları arasında sıkışıp kalmasını, sahne üzerindeki hareketli kolonların yardımıyla anlatan sahnenin yanı sıra soylu nişanlısı ile Esmeralda arasında kalan Yüzbaşı Phoebus'un vicdan muhasebesi yaptığı sahnelerdi. “Ruhum ikiye bölündü, paramparçayım” diye ağlayan Phoebus'un içindeki çelişkileri, şeffaf perdenin gerisinde dans eden dört adam aktarmaya çalışıyordu.

Ve elbette şarkılar… Notre Dame de Paris'in efsane şarkısı Belle (Güzel) Fransız televizyon izleyicileri tarafından 20. yüzyılın en iyi şarkısı, Rus izleyiciler tarafından ise on yılın şarkısı seçilmişti. Dünya çapında pek çok ödül alan müzikalin sevilen şarkısı Belle'in söylendiği sahne izleyiciden en çok alkış alan sahneydi. Şarkıyı Esmeralda'ya aşık olan üç adam söylüyor. İlk önce, Esmeralda'nın elinden bir tas su içtikten sonra ona aşık olan Quasimodo; masum, çıkarsız ve merhamet dolu aşkını haykırıyor. Bir kadını sevdiği için kendini suçlu hisseden, üstüne üstlük bir de aşkına karşılık bulamayan Frollo'ya göre ise Esmeralda bir şeytan. Phoebus'a ise son bir şans istiyor soylu nişanlısından. Ama nafile. “Notre Dame'a dua etmek” üç adamın da işine yaramıyor…