5 Eylül 2015
Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen çağdaş sanat fuarı Artinternational, Haliç Kongre Merkezi'nde dün başladı. Yabancı basının da davetli olarak katıldığı fuarda, 27 ülkeden 87 galeri ve 400 sanatçı var.
Rada Boukova-Low Resolution, Courtesy o Sariev Gallery, 2009 |
Fuara bu yıl galeriler açısından yüksek bir katılım var. Yabancı basının da ilgi gösterdiği toplantıda konuşan, dünyanın önemli sanat fuarlarındaki ortaklıklarıyla tanınan Angus Montgomery'nin direktörü Sandy Angus, “Fuarın bu kadar büyük bir seviyeye ulaşabileceğini düşünmemiştik.” dedi. Fuarın Türkiye ortaklarından Fiera Milano Interteks'in direktörü Yeşim Avunduk ise bu yılın sürprizlerine dikkat çekti ve ekledi: “Türkiye sanatının en önemli sanatçılarından pek çoğunun en son işlerini ilk kez fuarda izleyecek olmamız heyecanımızı artırırken, aralarında Victoria Miro, Sakshi Gallery, Aicon Gallery gibi çok önemli galerileri Türkiye'de ilk kez ağırlamaktan gururlanıyoruz.” Fuar direktörü Dyala Nuseibeh, İstanbul'un özellikle deniz kıyısında olmasıyla büyük bir çekiciliğe sahip olduğunu belirtti ve fuarın açık heykel galerisi, “By The Waterside”ın program için çok büyük bir önem taşıdığını söyledi.
Basın toplantısı biter bitmez, herkes kongre merkezinin, heykel galerisine dönüştürülen terasına koştu. Çünkü her sene burada sergilenen heykeller ilgi çekiyor. Geçen yıl, Jaume Plensa'nın eserinin İstanbul silüetiyle uyumlu bir görünüm sergilediği mekânda bu yıl, izleyicileri karpuz yığını ve bir astronot karşıladı. Bulgaristan'dan Rada Boukova'nın ‘Low Resolution' adını verdiği esere Guido Casaretto, Karl Karner, Şakir Gökçebağ, Yerbossyn Meldibekov, Stefan Nikolaev, Ichman Noor, Javier Perez, Paul Schwer ve Walid Siti'nin eserleri de eşlik ediyor ama herkesi oldukça şaşırtan tabii ki, Adana karpuzlarıydı.
Enrique Marty-Random Scene |
GÖRÜLMEYİ HAK EDEN SANATÇILAR
Fuarda görülmeye değer dünyaca ünlü sanatçılar; Jan Fabre, Joan Miró, Tony Cragg, Andy Warhol, Banksy, Damien Hirst, Liu Bolin, Walton Ford, Muntean/Rosenblum, Yayoi Kusama'nın eserlerinin yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen pek çok çalışma bulunuyor. Biz ikisinden bahsedelim. İspanyol sanatçı Enrique Marty'nin, 2014 tarihli Random Scene adını verdiği eseri, Grup Terapi, Sadakat Hareketi ve Karanlık Oda adlı üçlemesi için ürettiği bir çalışma. Nietzsche ve Michel Foucault'un fikirlerine gönderme yapan eserde, takım elbiselerinin rengine göre beyazdan siyaha doğru sıralanan altı figür, Fransız düşünür Foucault'ya benzetilmiş. Yarım daire şeklindeki sahnede her şey sırasına göre dizilmiş, tesadüfi hiçbir şey yok. Figürler de tıpkı Foucoult gibi saçsız, yüzü, gözü ve pozları aynı. Kendilerine bakmanızı istemediklerini için elleriyle yüzlerini kapatıyorlar. Bu aslında Marty'nin de belirttiği gibi izleyicinin kabullerine karşı çıkan bir duruş.
Sanatçı Haydar Akdağ, Mercimek. 2014 |
İkinci sanatçı ise Türkiye'den genç bir isim: Haydar Akdağ. Mercimek adlı eseriyle fuara katılan Akdağ, herhangi bir galeri çatısı altında değil, Mercure Otel'in sponsorluğunda fuarda yer alıyor. Yeditepe Üniversitesi'nde doktora yapan Akdağ, elek kullanarak yaptığı çalışmasında iktidarın, medyanın, sanat yöneticilerinin ve önyargılarımızla sosyal hayatta yaptığımız ‘eleme'lere karşı çıkıyor ve diyor ki, “Herkes kendine göre bir şeyleri eliyor. Bu eleme gerçekten doğru bir şey mi? Peki ne kadar gerçekçi? Bu ayrışmalar çok katı ve korkunç.” Bizce kıymetli olan bu fikir, galeri yöneticileri ya da koleksiyonerler tarafından artık ‘klasik işte' yani sıradan diye değerlendirilebiliyor. Bugün ve yarın saat 12.00-20.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak fuara giriş ücretli. (www.artinternational-istanbul.com)
Jaume Plensa, Self Potrait as Dashiell Hammett, 2014. (Gallery Lelong, Paris-Newyork) |
HABERİN SAYFAMIZDAKİ GÖRÜNÜMÜ